Microsoft'un Windows Vista Fiyaskosu

31 Temmuz 2008

Microsoft'un Büyük Hayal Kırıklığı: Windows Vista
Microsoft'un Windows Vista FiyaskosuMicrosoft'un Windows XP başarısından sonra kullanıcılarda oluşan yeni, daha hızlı hatta mükemmel bir işletim sistemi beklentisi Vista ile hayal kırıklığına dönüştü.

2006 sonlarında daha henüz piyasaya çıkmadan betasını (Release Candidate) kurup denediğimde, daha kurar kurmaz 400 MB ram yemeye başlayan, durmadan soru soran, onay isteyen ve kullanmaya alıştığım özellikleri yerli yerinde bulamadığım bu aç gözlü işletim sistemini derhal kaldırma ihtiyacı hissettim ve 2010 yılından önce yeni bir işletim sistemine geçilmemesi gerektiğini de bir çok kişiye söyledim.

Elimizde Windows XP gibi tamamen oturmuş, bilgisayara yatkınlığı olmayanların bile artık kullanabildiği bir sistem olmayı başarabilmiş, büyük sıkıntıları giderilmiş, güvenliği iyileştirilmiş bir işletim sistemi varken, hiç kimse yeni çıkacak bir işletim sistemine zaten çok sıcak bakmayacaktı.

Sıradan kullanıcı ne ister? Cevap: tek kelimeyle kolaylık..
Kullanıcı, aradığı şeyi her zaman aynı yerde bulabilmek, alıştığı özellikleri sürekli kullanmak ister, alışkanlıklarını değiştirmek istemez. Sonuç olarak daha hızlı, daha kolay olmadıkça insanlar yeni bir işletim sistemine zaten geçmeyeceklerdi. Bunun üzerine bir de Vista'daki olumsuzluklar eklenince, sonuç tam bir fiyasko oldu.

Microsoft'un son duyurusuna göre 2010 yılında yeni işletim sistemi Windows 7 çıkacak. Sakın kimse Vista'ya şimdi geçmesin, çünkü Windows 7, 2010 yılında daha kararlı, oturmuş ve daha sorunsuz bir işletim sistemi olarak karşımıza çıkacaktır, üstelik XP'nin de artık değişme vakti gelmiş olacaktır. Tabi şunu da belirtmekte fayda var, Microsoft daha şimdiden "kimse tamamen yeni, sıfırdan yapılmış bir işletim sistemi beklemesin" diyor ve ekliyor "Windows 7, Vista'nın çekirdeğiyle geliştirilecektir".

Bundan benim anladığım, Vista'da beğenilmeyen özellikler törpülenecek, sorunlar giderilecek, yeni özellikler ilave edilecek ve Windows 7 olarak duyurulacaktır.

Bu arada Microsoft önce satışını durduracağını açıkladığı XP'nin, satışına ve desteğine devam edeceğini de duyurarak, Vista'nın XP karşısındaki hezimetini de itiraf etmiş oldu..

Serdar KOCAOĞLU
MCSE:S
31.07.2008

İlgili Yazılar:
Windows 7 yayınlandı
Windows 7'nin betası yayınlandı..
Windows Bilgisayar Nasıl Hızlandırılır?
Windows Sunucularda Güvenlik ve Performans

microsoft, windows, xp, vista, windows 7, işletim sistemi, ram, performans, hızlı, güvenlik, kolaylık, çekirdek, fiyasko, özellik

Yazının devamı..

Elektronik Haberleşme Güvenliği Yönetmeliği yayınlandı

23 Temmuz 2008

Elektronik Haberleşme Güvenliği Yönetmeliği Resmi Gazetede Yayınlanarak Yürürlüğe Girdi - 20.07.2008

GSM operatörleri, ISS, Hosting firmaları ya da UMTH operatörleri benzeri haberleşme işletmecilerinin fiziksel alan, veri, donanım, yazılım ve personel güvenliği konularındaki tedbirlere yönelik yönetmelik Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlülüğe girdi.

Elektronik Haberleşme güvenliğine yönelik önemli bir yönetmelik yayınlandı. "İşletmecilerin fiziksel alan güvenliği, veri güvenliği, donanım-yazılım güvenliği ve güvenilirliği ile personel güvenilirliğinin sağlanması için tehditlerden ve/veya zafiyetlerden kaynaklanan risklerin bertaraf edilmesi veya azaltılmasına ilişkin olarak alacakları tedbirlere yönelik usul ve esasları kapsar." şeklinde özetlenen Yönetmelik, 20 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlülüğe girdi.

Yönetmelik, "Kişisel bilgilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunması" konusundaki kanunu kapsam dışında bırakıyor.

Yönetmelikte Elektronik haberleşmeye ilişkin başlıca tehditler ve zafiyetler ayrı ayrı tanımlanıyor.

Tehditler; Yetkisiz olarak veya yetki aşımıyla güvenlik hassasiyetli alana girilmesi, Yetkisiz olarak veya yetki aşımıyla silme, ekleme, değiştirme, geciktirme, başka bir ortama kaydetme veya ifşa etme yoluyla veri gizliliğinin, bütünlüğünün ve/veya devamlılığının bozulması, Donanım-yazılım bileşenlerinin ulusal düzenleme ile ulusal ve/veya uluslararası standartlar uyarınca belirlenen gereklilikleri yerine getirmesinin kısmen veya tamamen engellenmesi, Deprem, sel, su baskını, yangın gibi doğal afetler ile grev ve lokavt hali, Kullanıcıyı yanıltarak doğru tarafla elektronik haberleşmede bulunduğu izleniminin verilmesi, Elektronik haberleşmenin yasal olmayan bir şekilde izlenmesi ve/veya dinlenmesi, Doğru olmayan bir bilgi üretilerek bu bilginin başka bir taraftan alındığının iddia edilmesi veya başka bir tarafa gönderilmesi, Elektronik haberleşme altyapısının kısmen veya tamamen hizmet veremez hale getirilmesi veya altyapıya ait kaynakların, hizmet sunumunu aksatacak şekilde tüketilmesidir şeklinde tanımlanırken, Zafiyetler ise ; Gelecekte gerçekleşmesi muhtemel tehditlerin öngörülememesi, Bir sistem veya protokolün tasarımında yapılan yanlışlıklar, Bir sistem veya protokolün kurulumu sırasında oluşan problemler, Geliştiricilerin hataları, Uygulayıcıların hataları, Sistemin işletimi sırasında oluşan uygunsuzluklar veya yetersizliklerdir şeklinde belirtiliyor.

Yönetmeliğe göre işletmeciler, TS ISO/IEC 27001 veya ISO/IEC 27001 standardına uygunluğu sağlamakla yükümlü hale geliyor. Ayrıca işletmecilerin elektronik haberleşme güvenliği kapsamında, tehdit ve zafiyetlere karşı yılda en az bir kez risk analizi yapmaları gerekecek. Rapor Telekomünikasyon Kurumuna gönderilecek.

Yönetmeliğin ihlali durumunda; idari para ceza oranları uygulanabilecek. Bu ceza bir önceki takvim yılındaki cirosunun % 1 (yüzde bir)’ine kadar olabilecek.

Yönetmelik için tıklayın..

keywords: bilgi güvenliği, bütünlük, devamlılık, donanım, elektronik, gizlilik, güvenlik, haberleşme, iso, iec, 27001, telekomünikasyon, yazılım, yetki, yönetmelik, resmi gazete

Yazının devamı..

Kamuda Lisanslı Yazılım Kullanılması için Başbakan'dan Genelge

17 Temmuz 2008

Kamu Kurumlarında Lisanslı Yazılım Kullanılması Hakkında Başbakanlık Genelgesi
(Genelge 2008/17 - 16.07.2008)

Bilindiği üzere; kamu kurum ve kuruluşlarında bilgisayar teknolojisinin hızla gelişmesi sonucu, kamu hizmetlerinin görülmesinde, yaygın olarak kullanılan bilgisayar programları, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında, ilim ve edebiyat eseri olarak koruma altındadır.

Birçok ülkenin telif hakları sistemine paralel şekilde, diğer eser türlerinde olduğu gibi bilgisayar programlarının da, lisanssız kopyalarının kullanılması, hak sahibinin izni olmaksızın çoğaltılması, değiştirilmesi ve dağıtılması fiillerine karşı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda cezai ve hukuki yaptırımlar öngörülmüştür.

Bu sebeple, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümleri çerçevesinde, fikri hakların korunması açısından, kamu kurum ve kuruluşlarında, bilgisayar programlarının edinilmesi, kullanılması, yönetimi ve alınacak tedbirlere yönelik esasların tespiti ile ilgili düzenlemelerin yapılması gerekli görülmüştür.

1. Kamu Kuruluşlarında Bilgisayar Programı Edinilmesi

Bütçeleme: Bilgisayar programlarının satın alınmasından önce yapılacak bütçelemede, bilgisayar programları, bilgisayar donanımından ayrı kalem olarak belirtilmelidir. Bütçeleme yapılırken edinilecek bilgisayar programlarının lisanslama esasları dikkate alınmalı, ihtiyaç bulunan lisans sayısı kadar program bütçede yer almalıdır.

Şartname: Bilgisayar programı satın alımının söz konusu olduğu şartnamelerde, satın alınacak bilgisayar programları ayrı kalem olarak yer almalı ve sağlanacak bilgisayar programlarının lisanslı olması gerektiği ve lisans miktarları mutlaka belirtilmelidir.

Teslimat: Satın alma işlemi sonucunda teslimatı yapılan bilgisayar programlarının teslim, geçici ve kati kabul işlemleri sırasında; lisanslı olup olmadığı kontrol edilmeli ve sadece lisanslı programların kabulleri yapılmalıdır.

2. Yazılım Yönetimi ve Denetimi

Yazılım yönetimi ve denetimi; kamu kurum ve kuruluşlarının bünyelerindeki yazılımların, 5846 sayılı Kanun ve lisans anlaşmalarına uygun olarak bulundurulması ve kullanılmasının sağlanması maksadıyla kuruluş içinde yapılması gerekli işlem ve denetim etkinliklerini kapsamaktadır.

Söz konusu etkinlikler kamu kurum ve kuruluşunda bilgi işlem ünitesi veya bu işten sorumlu birimin koordinasyonunda, hukuk müşavirliği ve teftiş veya denetiminden sorumlu kurul veya birimlerin ayrı ayrı veya ortak çalışması sonucu yerine getirilecektir.

Lisanssız yazılımlarının bulundurulması ve kullanımının önlenmesi maksadıyla kamu kurum ve kuruluşları;

- Lisans hakları kamu kurum ve kuruluşuna ait olmayan tüm programların, bilgisayar ve medyalardan silinmesi ve lisanslı olanların temin edilmesi,

- Lisans sicili oluşturularak kurumun sahip olduğu yazılım ve lisansların takip edilmesi,

- İhale neticesi yüklenici firma tarafından bilgisayar ve yazılımların tesliminde, yazılımların orijinal ve lisanslı olduğunun ve belgelerinin şartnameye uygunluğunun kontrol edilmesi,

- Kullanılan yazılımların yasal olarak kurum tarafından sağlanmış orijinaller olup olmadığının ve yazılım siciline uygunluğunun belirli aralıklarla denetlenmesi,

- Kamu kurum ve kuruluşunda; bilgi işlem ünitesi veya bu işten sorumlu birimde çalışanların bu genelgenin gereklerine göre işlem tesis etmelerinin sağlanması,

hususlarında gereken tedbirleri alacaklardır.

6/2/1998 tarihli ve 1998/10 sayılı Genelge yürürlükten kaldırılmıştır.

Bilgilerini ve gereğini rica ederim.

Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan


İlgili Yazılar:
IPv6'ya Geçiş için Başbakanlık Genelgesi
5651 Sayılı Kanun Hakkında
keywords: başbakanlık, bilgisayar, bilgisayar programı, genelge, kamu, kanun, kopya, kurum, lisans, lisanslı, program, telif, yazılım, şartname, resmi gazete, 5846, sanat

Yazının devamı..

Bilgisayar Oyunlarının Gelecekteki Fonksiyonu ..

15 Temmuz 2008

Gelecek Bilgisayar Oyunlarında..

“Şu anda pek çok aile, çocuğunun bilgisayar oyunu oynamasından hoşlanmıyor. Madem ki çocuklar bilgisayar oyununa meraklı; annenin, babanın ve öğretmenin bir araya gelip çocuğun çok daha iyi eğitim almasını ve hayata atıldığında, simülasyonla iş yaşamanı birleştirerek başarısını arttıracak yolları bulması gerekiyor. Bu oyunlarla muhatap olmayanların bundan 10 sene sonra işlerinde başarılı olmaları mümkün olmayacak..

ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, sinema ve müzik sektörlerinden daha büyük bir iş hacmine ulaşan bilgisayar oyun sektörünün, sadece eğlence değil, eğitim ve tedavi gibi değişik amaçlar için de kullanıcılara hizmet ettiğini söyledi. Elektronik oyun sektörünün dünya genelinde inanılmaz rakamlara ulaştığını ifade eden Akbulut, oyun sektörünün analizlerinin yapıldığı çok sayıda rapor yayınlandığını dile getirerek, “Güncel bir çalışmada DFC Intelligence şirketi sektörün 2003 yılı toplamını 23,5 milyar dolar olarak değerlendirdi ve 2008 yılı kestirimini ise 40 milyar dolar olarak açıkladı” dedi.

ABD ve Japonya’nın ardından Güney Kore’nin de elektronik oyunlara yatırım yapmaya ve sektörü teşvik etmeye karar verdiğini anımsatan Akbulut, son dönemde 100 milyon doların üzerinde ciro yapan Güney Kore firmalarının başarı öykülerinin ve World of Warcraft’ın çevirim içi oyununun, dünyada 10 milyon oynayan müşterisi sayesinde yaklaşık 1,5 milyar dolar ciroya yaklaşmasının üzerinde dikkatle durulması gerektiğini söyledi.

Konunun ekonomik boyutunun ötesindeki etkilerine de değinen Akbulut, bilgisayar oyunları üzerine yapılan çalışmaların, bilgisayar oyunlarının özellikle çocukların kişisel gelişimleri, öğrenme durumları, eleştirel düşünmeleri, yaratıcılıkları, kavramsal öğrenmeleri gibi bir çok konuda olumlu etkiler oluşturduğunun belirlendiğini dile getirdi.

“Eğitim amaçlı kullanılan eğitsel oyunların okullarda kullanımının her geçen gün yaygınlaşması, bilgisayar oyunlarının çocukların gelişimlerine katkı sağladığının bir göstergesi” diyen Akbulut, okullardaki en büyük sorunlardan birisi olan öğrencilerin dikkat ve motivasyonlarının bir ders süresi boyunca en yüksek seviyede tutulmasının bilgisayar oyunlarının derslerde kullanılması ile aşılabileceğini söyledi.

Amerikan ordusunun askere alımları teşvik etmek, kışla yaşamını tanıtmak, temel eğitimi görselleştirmek, tanıtımını yapmak ve diğer pek çok nedenden dolayı America’s Army isimli oyunun geliştirilmesine destek olduğunu anımsatan Akbulut, 2003 yılında West Point Askeri Akademisine giren subay adayı öğrencilerin yüzde 19’unun bu oyunu oynadığını aktardı.

Akbulut, şunları kaydetti: “Geleceğin F-16’lardan sonraki en modern savaş uçağı JSF’lerin en son pilotlu uçak olacağı düşünülüyor. Bu uçakların pilotları uçaklar tek kişilik olduğundan eğitimlerini uçağın içinde alamayacaklar. Pilotlar tüm eğitimlerini yerde bir simülatörde aldıktan sonra uçmak zorunda kalacaklar. Bu da bilgisayar oyunlarının ve simülasyonların önemini gösteriyor. Bundan sonraki askeri uçakların da pilotsuz olması bekleniyor. Bilgisayar oyunları ve simülasyona hakim olanlar bu alanda çok başarılı olacaklar.”

Dünyadaki bütün bu gelişmelere karşın Türkiye’nin sektörden hiçbir getiri elde edemediğini ifade eden Akbulut, Türkiye’de oyun sektöründen kazanılan gelirin donanım ve yazılımın dahil edildiğinde 1 milyon doları bulmadığını söyledi.

Akbulut, “Teorik olarak bir ilçenin tüm sene patates ekerek ülkeye kazandırdığı rakamı 15-20 kişinin çalıştığı bir ofisten beyin gücüne dayanarak geliştirilmiş bir çevrim içi oyun ile kazanmak mümkün iken pratikte bu yönde adımlar atılmaması ülkemiz adına büyük bir eksikliktir” diye konuştu.

Türkiye’deki oyun üzerine yapılan geliştirme çalışmalarının ancak son birkaç yıla dayandırılabileceğini anlatan Akbulut, bu çalışmaların çok kısıtlı düzeyde kaldığını kaydederek, “Türkiye’nin dünyada etkin olması için hala şansı bulunuyor, henüz trenin kaçmadığı söylenebilir. Matbaa devrimini kaçırdık ve 300 yıl kaybettik. Bilgisayar oyunları çağını Türkiye’nin kaçırmaması gerekiyor” dedi.

ODTÜ’nün sektöre Türkiye’nin dahil edilmesi için uzun süredir pek çok alanda çaba gösterdiğini dile getiren Akbulut, üniversitede lisans, master ve doktora düzeyinde dersler açıldığını, ayrıca bilgisayar grafiği yapay zeka gibi derslerde de çok sayıda oyun projesinin dönem ödevi olarak yapıldığını ve bu derslerde öğrencilerin 7 oyun geliştirdiğini söyledi.

“Bilgisayar Grafiği ve Görselleştirme Araştırma Grubu” “Oyunlar ve Simülasyon ile Eğitim Araştırma Grubu” gibi grupların da konu hakkında çalışmalar yürüttüğünü anlatan Akbulut, üniversitede uluslararası hakemli dergilerde ve saygın konferanslarda 20’nin üzerinde yayın yapıldığını belirtti.

ODTÜ Teknokent’te açılan Animasyon Teknolojileri ve Oyun Geliştirme Merkezi’nin bir aylık bir sürede 700 başvurunun yapıldığını bildiren Akbulut, Merkez’de eğitimlerin ve seminerlerin devam ettiğini kaydetti.

Yoğun talep üzerine, bu yıl oyun geliştirme ve teknolojileri alanında master ve doktora programlarının açılmasının planlandığını dile getiren Akbulut, “Böylece tüm Türkiye’de bilgisayar oyunları derslerini verecek akademisyen açığı da giderilecek. Bu konuda ODTÜ’nün çabaları sürecek” diye konuştu.

ODTÜ’de, oyun kültürünü orta öğretim çağından itibaren öğrencilere aşılamak amacıyla yeni bir projeye imza atıldığını anlatan Akbulut, bu amaçla liselilere yönelik bilgisayar oyunları geliştirme yaz kampını düzenlediklerini ve kampa katılan öğrencilerden çok verimli sonuçlar aldıklarını söyledi.

Kamp hakkında bilgiler veren ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Veysi İşler de kampta bilgisayar programlamasına ve oyunların genel konseptine hakim olan Aydın, İstanbul, İzmir, Adıyaman, Ankara, Manisa, Kayseri ve Konya’dan 18 lise öğrencisine ODTÜ yerleşkesinde bir haftalık oyun geliştirme kursu verildiğini belirterek öğrencilerin yemek ve ulaşım masraflarının da ODTÜ tarafından karşılandığını kaydetti.

Öğrencilerin kampın ardından oluşturacakları gruplarla oyunlarını şehirlerinde geliştirmeye devam edeceklerini bildiren İşler, 20 Ağustos’ta da 18 öğrenciden en başarılı seçilen 3’ünün ODTÜ’ye davet edileceğini ve en iyi çalışma grubunun da ödüllendirileceğini açıkladı.

Türkiye’nin bilgisayar oyunları pazarına girebilmesi için ilköğretim okulları ve lise müdürlerine, Milli Eğitim Bakanlığı’na ve TÜBİTAK’a büyük görevler düştüğünü söyleyen ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, şöyle konuştu:

“Şu anda pek çok aile, çocuğunun bilgisayar oyunu oynamasından hoşlanmıyor. Madem ki çocuklar bilgisayar oyununa meraklı; annenin, babanın ve öğretmenin bir araya gelip çocuğun çok daha iyi eğitim almasını ve hayata atıldığında, simülasyonla iş yaşamanı birleştirerek başarısını arttıracak yolları bulması gerekiyor. Bu oyunlarla muhatap olmayanların bundan 10 sene sonra işlerinde başarılı olmaları mümkün olmayacak. Ancak aşırı miktarda oyun oynamak da onları başarısız kılacaktır. Her ne kadar Türkiye’de oyun alanında yapılan çalışmalar sınırlı sayıda kalsa da, önümüzdeki yıllarda bilgisayar oyunları mevcut popülaritelerinin de ötesinde, hayatımızın her alanının vazgeçilmezi haline gelecek ve dolayısıyla oyunlar üzerine yapılan çalışmalar da artarak devam edecek. ODTÜ’de bu alandaki çalışmalarını arttıracak ve bu sektörü kalkındırabilecek nitelikli elemanları yetiştirmek için yeni projelere ilerleyen senelerde imza atacak. Ancak, bu önemli alanda ülke olarak başarılı olabilmek için devletin bu alana özel önem göstermesi gerekiyor. Bu alanda önemli pay alan ülkelerin yaptığı gibi, devlet, bu alana özel teşvikler sağlamalı ve büyük projeler geliştirmeli.”


keywords: animasyon, bilgisayar, bilgisayar oyunları, ders, kurs, elektronik, eğitim, gelecek, grafik, kullanıcı, oyun, program, programlama, simülasyon, tasarım, tedavi, teknoloji, yapay zeka, çocuk, ödev, öğrenci, odtü, tübitak

Yazının devamı..

Elektronik İmza nedir? Kanundaki yeri, özellikleri, kullanım alanları ..

14 Temmuz 2008

elektronik imza

Elektronik İmza

(Not: Dijital İmza olarak da bilinir ama doğrusu Elektronik İmza şeklinde kullanılmasıdır..)

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda yer alan şekliyle elektronik imza; başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veriyi tanımlar. Elektronik imza; bir bilginin üçüncü tarafların erişimine kapalı bir ortamda, bütünlüğü bozulmadan (bilgiyi ileten tarafın oluşturduğu orijinal haliyle) ve tarafların kimlikleri doğrulanarak iletildiğini elektronik veya benzeri araçlarla garanti eden harf, karakter veya sembollerden oluşur.

Elektronik imza kavramı çok genel bir tanım olup kişilerin elle atmış olduğu imzaların tarayıcıdan geçirilmiş hali olan sayısallaştırılmış imzaları, kişilerin göz retinası, parmak izi ya da ses gibi biyolojik özelliklerinin kaydedilerek kullanıldığı biyometrik önlemleri içeren elektronik imzaları veya bilginin bütünlüğünü ve tarafların kimliklerinin doğruluğunu sağlayan sayısal imzaları içermektedir.

Sayısal imza, imzalanan metine göre farklılık gösterir ve içeriğin matematiksel fonksiyonlardan geçirilerek eşsiz olduğu düşünülen bir değer bulunması sureti ile elde edilir. Yani kişilerin, elle atılan imzada olduğu şekilde tek imzası yoktur; bunun yerine imzalamada kullanılan anahtarları vardır.

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda ve bu metinde geçen “elektronik imza” kavramı sayısal imzayı işaret etmektedir.

Elektronik Sertifika ve Nitelikli Elektronik Sertifika

Elektronik sertifika, elektronik imzanın doğrulanması için gerekli olan veriyi ve imza sahibinin kimlik bilgilerini içeren elektronik kaydı ifade etmektedir. Elektronik sertifikalar, kanuna uygun olarak faaliyette bulunacak elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarından belirli bir ücret karşılığında temin edilecektir.

Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısının sertifika üzerindeki elektronik imzası, sertifikanın bütünlüğünü ve doğruluğunu garanti edecektir. Elektronik sertifikalar, atılan imzanın doğruluğunun teyit edilebilmesi için gereklidir.

Nitelikli elektronik sertifikalar; Kanunun 9 uncu maddesinde belirtildiği şekilde “nitelikli sertifika” olduğuna dair bir ibareyi, sertifika hizmet sağlayıcısının kimlik bilgilerini ve kurulduğu ülke adını, imza sahibinin teşhis edilebileceği kimlik bilgilerini, sertifikanın geçerli olduğu süreyi ve sertifikanın seri numarasını barındıran elektronik sertifikalardır.


Elektronik İmzanın Özellikleri

Elektronik imza kullanıcılarına aşağıda belirtilen üç temel özelliği sağlamaktadır:

Veri Bütünlüğü: Verinin izinsiz ya da yanlışlıkla değiştirilmesini, silinmesini ve veriye ekleme yapılmasını önlemek,

Kimlik Doğrulama ve Onaylama: Mesajın ve mesaj sahibinin iletiminin geçerliliğini sağlamak,

İnkar Edilemezlik: Bireylerin elektronik ortamda gerçekleştirdikleri işlemleri inkar etmelerini önlemek.


Elektronik İmza Oluşturma Araçları

İmza oluşturma araçları; elektronik imza oluşturmak üzere kullanılan yazılım veya donanımı ifade etmektedir. 5070 sayılı Kanun’da “güvenli” elektronik imza oluşturma araçlarına değinilmiş ve aşağıdaki özelliklerin sağlanması şart koşulmuştur:


Ürettiği elektronik imza oluşturma verilerinin kendi aralarında bir eşi daha bulunmaması,

Üzerinde kayıtlı olan elektronik imza oluşturma verilerinin araç dışına hiç bir biçimde çıkarılamamasını ve gizliliğini sağlaması,

Üzerinde kayıtlı olan elektronik imza oluşturma verilerinin, üçüncü kişilerce elde edilememesi, kullanılamaması ve elektronik imzanın sahteciliğe karşı koruması,

İmzalanacak verinin imza sahibi dışında değiştirilememesi ve bu verinin imza sahibi tarafından imzanın oluşturulmasından önce görülebilmesi.


Kullanılacak donanım/yazilimin özellikleri ve standartları Kurum tarafından yapılacak düzenlemelerle belirlenecektir


Elektronik İmzanın Hukuki Sonuçları

Elektronik İmza Kanunu’nda; güvenli elektronik imza, elle atılan imzaya eşdeğer kabul edilmiş ve elektronik imza ile oluşturulmuş verilerin senet hükmünde olacağı belirtilmiştir. Ancak kanunların resmi şekle veya özel bir merasime tabi tuttuğu hukuki işlemler ile teminat sözleşmelerinin güvenli elektronik imza ile gerçekleştirilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Diğer bir deyişle, kanunların merasimi ya da üçüncü tarafların şahitliğini gerek gördüğü emlak alım satımı, veraset ve intikal, evlenme gibi işlemler elektronik imza ile gerçekleştirilememektedir.

Elektronik İmzanın Uygulama Alanları

Elektronik imzanın; bankalar ve finans kurumları, şube ağına sahip sigorta şirketleri, kamu kurum ve kuruluşları, holdingler ve diğer büyük şirketler, üniversiteler, yüksek iletişim ve bilgi güvenliği gereksinimi olan organizasyonlar başta olmak üzere orta ve uzun vadede yaygın bir uygulama alanı bulabileceği değerlendirilmektedir. Gerek kamusal gerekse ticari alandaki muhtemel elektronik imza uygulamaları arasında aşağıdakiler sayılabilir:

Kamusal Alandaki Uygulamalar

Her türlü başvurular (ÖSS, KPSS, LES, pasaport vb)
Kurumlararası iletişim (Emniyet Müdürlükleri, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlükleri vb)
Sosyal güvenlik uygulamaları
Sağlık uygulamaları (Sağlık personeli - hastaneler - eczaneler)
Vergi ödemeleri
Elektronik oy verme işlemleri


Ticari Alandaki Uygulamalar

İnternet bankacılığı
Sigortacılık işlemleri
Kağıtsız ofisler
e-Sözleşmeler
e-Sipariş


5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu'nun Uygulanmasına Yönelik Faaliyetler

Adalet Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanarak 23 Ocak 2004 tarih ve 25355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan “Elektronik İmzanın Düzenlenmesi Hakkında Kanun”, yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girecektir. Kanunun uygulanmasına yönelik ikincil düzenlemeler ise, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içerisinde yani 23 Ocak 2005 tarihine kadar Telekomünikasyon Kurumu tarafından yapılacaktır.

Kurum’a yapacakları bildirimi müteakip 2 ay sonra faaliyete geçecek olan sertifika hizmet sağlayıcılarının faaliyet ve işlemlerinin Kanun ve ikincil düzenlemelere uygunluğunu yine Telekomünikasyon Kurumu denetleyecektir.


Sıkça Sorulan Sorular


1) Elektronik İmza Nedir?

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda yer alan şekliyle elektronik imza; başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veriyi tanımlar. Elektronik imza; bir bilginin üçüncü tarafların erişimine kapalı bir ortamda, bütünlüğü bozulmadan (bilgiyi ileten tarafın oluşturduğu orijinal haliyle) ve tarafların kimlikleri doğrulanarak iletildiğini elektronik veya benzeri araçlarla garanti eden harf, karakter veya sembollerden oluşur.

Elektronik imza kavramı çok genel bir tanım olup kişilerin elle atmış olduğu imzaların tarayıcıdan geçirilmiş hali olan sayısallaştırılmış imzaları, kişilerin göz retinası, parmak izi ya da ses gibi biyolojik özelliklerinin kaydedilerek kullanıldığı biyometrik önlemleri içeren elektronik imzaları veya bilginin bütünlüğünü ve tarafların kimliklerinin doğruluğunu sağlayan sayısal imzaları içermektedir.

Sayısal imza, imzalanan metine göre farklılık gösterir ve içeriğin matematiksel fonksiyonlardan geçirilerek eşsiz olduğu düşünülen bir değer bulunması sureti ile elde edilir. Yani kişilerin, elle atılan imzada olduğu şekilde tek imzası yoktur; bunun yerine imzalamada kullanılan anahtarları vardır.

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda ve bu metinde geçen “elektronik imza” kavramı sayısal imzayı işaret etmektedir.


2) Bir çok farklı terim duyuyoruz; dijital imza, elektronik imza, güvenli elektronik imza... Bunlar arasındaki fark nedir?

Elektronik imza kavramı çok genel, üst bir tanımdır. Kişilerin elle atmış olduğu imzaların tarayıcıdan geçirilmiş hali olan sayısallaştırılmış imzaları, kişilerin göz retinası, parmak izi ya da ses gibi biyolojik özelliklerinin kaydedilerek kullanıldığı biyometrik önlemleri içeren elektronik imzaları veya bilginin bütünlüğünü ve tarafların kimliklerinin doğruluğunu sağlayan sayısal imzaları içerir. Dijital imza, diğer bir deyişle sayısal imza, asimetrik şifreleme tekniğine dayanır. İçeriğin matematiksel fonksiyonlardan geçirilerek eşsiz olduğu düşünülen bir değer bulunması sureti ile elde edilir. Güvenli elektronik imza ise E-imza Kanununa göre elle atılan imza ile aynı hukuki sonucu doğurmaktadır. Güvenli elektronik imza nitelikli elektronik sertifikaya dayanarak ve güvenli elektronik imza oluşturma aracı ile oluşturulabilir.


3) Elektronik imza nasıl kullanılır?

Elektronik imza, imza oluşturma araçları olarak ifade edilen; elektronik imza oluşturmak üzere kullanılan yazılım ve akıllı kart veya token olarak adlandırılan donanımlar vasıtasıyla oluşturulur. Güvenli Elektronik İmza ancak Nitelikli Elektronik Sertifika ile sağlanabilir. Nitelikli Elektronik Sertifika almak için başvurulabilecek kuruluşlar Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcılarıdır.


4) Elektronik imza ile ilgili sahtekarlık ve izinsiz kullanım durumları hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Bunların yaşanması durumunda ne gibi yaptırımlar uygulanacaktır?

Nitelikli elektronik sertifika pazarının oluşmaya başlamasıyla bazı kişilerin yasadışı elektronik sertifika hizmet sağlayıcılığına soyunacağı tahmin edilmektedir.Özellikle pazarın gelişim sürecinde sahte elektronik sertifika oluşturma yoluna başvurabilecek kişilerin ortaya çıkabileceği öngörülmektedir. Ayrıca bir takım kimseler geçerli olarak oluşturulan elektronik sertifikaları taklit veya tahrif etmeye teşebbüs edebileceklerdir. Bu itibarla, tamamen veya kısmen sahte elektronik sertifikaları oluşturan ve elektronik sertifikaları taklit veya tahrif eden ve bu sertifikaları bilerek kullananların bu işlere kalkışırken iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasını ve bir milyar liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasını göze almalarını tavsiye ederiz.


5) Elektronik İmza Türk Hukuk Düzenine Neler Getirdi?

Güvenli elektronik imza elle atılan imzaya eşdeğer olup elektronik imza ile oluşturulmuş veriler senet hükmündedir.Ancak kanunların resmi şekle veya özel bir merasime tabi tuttuğu hukuki işlemler ile teminat sözleşmelerinin güvenli elektronik imza ile gerçekleştirilememektedir. Diğer bir deyişle, kanunların merasimi ya da üçüncü tarafların şahitliğini gerek gördüğü emlak alım satımı, veraset ve intikal, evlenme gibi işlemlerde elektronik imza kullanılamamaktadır. Ayrıca güvenli elektronik imza elle atılan imza ile aynı ispat gücünü haiz olacaktır. Usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan elektronik veriler senet hükmünde sayılacak, bu veriler aksi ispat edilinceye kadar kesin delil olarak kabul edilecektir.


6) Telekomünikasyon Kurumunun kamudaki elektronik imza yapılanmasına ilişkin rolü nedir?

Kamu hizmetlerinin daha hızlı sunulması, yaygınlaştırılması, doğru ve yeterli bilgi sağlanması, işletme giderlerinin azaltılmasını da beraberinde getirmiştir. Bu durumdan hareketle, Ülkemizde kullanımı giderek yaygınlaşacak olan elektronik imza uygulamaları kapsamında kamuda gereksiz mükerrer yatırımların önlenmesi, uyumlu, birlikte ve güvenilir bir yapıda çalışılmasını sağlamak maksadıyla, Kurumumuz tarafından yapılan öneri doğrultusunda 10 Haziran 2004 tarihli e-Dönüşüm Türkiye VI. İcra Kurulu Toplantısı’nda kamu çalışanlarının kurumsal sertifikalarının tek merkezden sağlanması yönünde karar alınması sağlanmıştır. Bu karar uyarınca Kamu Sertifikasyon Merkezi yapısının kurulması ve işletilmesi görev ve sorumluluğu TÜBİTAK-UEKAE’ye verilmiştir. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının aynı kurumsal sertifika yapısı altında toplanmasını hedefleyen, sadece kamu kurum ve kuruluşlarına kurumsal sertifikaların oluşturulması ve sertifika yaşam çevriminin yönetilmesini sağlayacak bu yapının gözden geçirilmesi ve uygunluğunun izlenmesi görev ve sorumluluğu ise Telekomünikasyon Kurumu'na aittir.


7) Elektronik imza almak istiyorum, ne yapmalıyım ?

Öncelikle bir elektronik sertifika sahibi olmanız gerekir. Eğer kamu kurumunda çalışıyorsanız ve imzanızı kurum içi ve kamu kurumları arasında işlemlerde kullanacaksanız, sertifikanızı Başbakanlık Genelgesi gereği TÜBİTAK UEKAE’den temin etmelisiniz. Bunun için çalıştığınız kurumun TÜBİTAK UEKAE’ye kurumsal başvuru yapması gerekir. Eğer kamu kurumu çalışanı değilseniz ya da kamu çalışanı olduğunuz halde vatandaş olarak kurum dışındaki işlemlerinizde elektronik imzayı kullanmak istiyorsanız, bu işi yapmaya yetkili özel şirketlerden, yani elektronik sertifika hizmet sağlayıcılardan, sertifikanızı ücret karşılığında almanız gerekiyor. Telekomünikasyon Kurumu nitelikli elektronik sertifika vermeye yetkili olan kuruluşları internet sayfasında duyurmaktadır. Burada önemli olan husus, internet sayfamızda duyurulan hizmet sağlayıcılar dışındaki kuruluşlardan elektronik sertifika temin edilmemesidir.


8) Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı olmak istiyorum, ne yapmalıyım?

Elektronik İmza Kanununa göre; sertifika hizmet sağlayıcısı güvenli ürün ve sistemleri kullanmak, hizmeti güvenilir bir biçimde yürütmek ve sertifikaların taklit ve tahrif edilmesini önlemekle ilgili her türlü tedbiri almakla ilgili şartları sağladığını ayrıntılı bir biçimde gösterir ve Telekomünikasyon Kurumuna bildirimde bulunur. Bu bildirimde Kurumumuza sunulması gereken bilgi ve belgeler yönetmelikle belirlenmiştir. Telekomünikasyon Kurumu yapılan bildirimi incelemeye alır. Bildirim şartlarını eksiksiz olarak yerine getiren elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı, bildirim yaptığı tarihten 2 ay sonra faaliyete geçebilir. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcılığı yapmak için gerekli olan altyapı, yüksek güvenlik gereklilikleri nedeniyle oldukça pahalıdır, yurtdışındaki rakamlara göre maliyet 3-8 Milyon Euro arasındadır.


9) Elektronik sertifikaların uygulama alanları nelerdir?

Bütünlük, Kimlik Denetimi ve İnkar edememezlik: Kurumlar mesajların doğru kişi tarafından, içeriği değiştirilmeden ve karşı tarafın inkar edemeyeceği şekilde iletimini sağlamak için sayısal sertifikalar kullanırlar.
Erişim Kontrolü: Bilgisayar sistem ve terminallerine, Internet sitelerine, intranetlere ve diğer sayısal ağlara erişim kontrolü için kullanılırlar.
Belge iletiminin ispatı: Hayati belgelerin hukusal açıdan zamanını ve tarihini doğrulamak için zaman damgasına ihtiyaç vardır.
Belge arşivi ve edinilmesi: Kurumlar depolanmış mesajların değiştirilmediğinin doğrulanmasına gerek duyabilirler.

10) Kullanıcı imzasını doğrulama amaçlı kullanılabilir mi?

İlgili mevzuat gereğince sertifikaların sisteme giriş vb. amaçlı kullanıcı doğrulama işinde kullanılması mümkün değildir. Eğer sisteme giriş bir imzalama (sistem giriş formu imzalama gibi) işlemine dönüştürülebiliyorsa bu sorun çözülebilecektir. Linux gibi açık kaynak sistemlerde bu yöntem uygulanabilir olmakla birlikte, Windows benzeri kapalı sistemlerde böyle bir olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle kullanıcı doğrulama amacıyla özel sertifikalar üretilmesi ve aynı güvenli donanım aracına yüklenmesi gerekecektir.


11) Elektronik imza kullanmanın avantajları nelerdir?

Elektronik imzanın; bankalar ve finans kurumları, şube ağına sahip sigorta şirketleri, kamu kurum ve kuruluşları, holdingler ve diğer büyük şirketler, üniversiteler, yüksek iletişim ve bilgi güvenliği gereksinimi olan organizasyonlar başta olmak üzere orta ve uzun vadede yaygın bir uygulama alanı bulabileceği değerlendirilmektedir.


12)İmza sertifikaları ile şifreleme yapılabilir mi?

TK tarafından 6 Ocak 2005 tarihinde yayımlanmış bulunan Elektronik İmza Kanunun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 15. maddesi d fıkrası ile sertifika sahibi “İmza oluşturma ve doğrulama verilerini sadece elektronik imza oluşturma ve doğrulama amaçlı olarak ve nitelikli elektronik sertifikanın içerdiği kullanıma ve maddi kapsama ilişkin sınırlamalar dahilinde kullanmakla,” yükümlü kılınmıştır. Bu hüküm ile sertifika ile birlikte sunulan açık ve özel anahtarın şifreleme amaçlı kullanımı engellenmiştir.


13) Kök Sertifika nedir?

Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısının sayısal imzasına kök sertifika denir. İçindeki açık anahtar sertifika hizmet sağlayıcısının imzasını doğrulamak, özel anahtar ise verilecek sertifikaları imzalamak için kullanılır. Kök sertifika açık anahtarın sertifika hizmet sağlayıcısının olduğunu onaylar. Kök sertifika elde edilerek, kullanıcı sertifika hizmet sağlayıcısına olan güvenini temin eder.


14) Elektronik sertifikaların kullanım süresi sınırlı mıdır?

Evet. Her elektronik sertifikanın açık olarak belirtilen bir kullanıma başlama ve bitiş zamanı vardır. Çoğu uygulamalar, elektronik sertifikalarla işlem yapmadan önce sertifikanın geçerlilik süresini kontrol ederler. Genelde bu süre bir yıldır.


15) Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcısı nedir?

Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcısı, elektronik sertifika, zaman damgası ve elektronik imzalarla ilgili hizmetleri sağlayan kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerdir.

Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı yapacağı bildirimde;
i. Güvenli ürün ve sistemleri kullanmak,
ii. Hizmeti güvenilir bir biçimde yürütmek,
iii. Sertifikaların taklit ve tahrif edilmesini önlemekle ilgili her türlü tedbiri almak,

ile ilgili şartları sağladığını ayrıntılı bir biçimde gösterir. Her sertifika hizmet sağlayıcısı, başvuruları doğrulamak için gereken metotları anlatan Sertifika Uygulama Esasları (SUE) ve Sertifika İlkeleri (Sİ) adlı belgeleri sağlamalıdır.


16) Nitelikli Elektronik Sertifikalarda ne tür bilgiler yer alır?

i. Sertifika seri numarası
ii. Sertifika sahibinin ismi
iii. Sertifika sahibinin özel anahtarına karşı gelen açık anahtar
iv. Sertifikayı veren kurumun adı
v. Sertifika sürümü
vi. Kullanılan kriptografik algoritmalar
vii. Geçerlilik süresi
viii. Sertifikanın sayısal imzası


17) ESHS’nin geçerliliğini nasıl öğrenebilirim?

SHS’lere ve faaliyet durumlarına ilişkin bilgiler Telekomünikasyon Kurumu http://www.tk.gov.tr/ web sitesinde yayımlanmaktadır. Vatandaşlar bu adresten ayrıntılı bilgi edinebilirler.


keywords: elektronik imza, dijital imza, e-imza, kriptografi, anahtar, e-posta, e-mail, hash, şifre, algoritma, simetrik, güvenlik, 5070 sayılı kanun, yasa, telekomünikasyon kurumu, tübitak, uekae, sertifika, şifreleme, nedir, nasıl, nitelikli, sağlayıcı, usb token, akıllı kart, smart card, kimlik, doğrulama, veri, bütünlük

Yazının devamı..

ADSL Abonelerinden Alınan Sabit Telefon Ücreti ..

10 Temmuz 2008

Telefon hattı istemiyorum, sadece ADSL bağlayın!

adslKocaeli'de bir tüketici sadece ADSL'yi bağlamak için verdiği hukuk mücadelesini ikinci kez kazandı. Tüketici, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti ve mahkemenin kararına rağmen sadece ADSL'yi bağlamayan Türk Telekom'a 25 bin YTL'lik tazminat davası açtı.

Kocaeli'de ikamet eden Yunus Abdullahoğlu isimli vatandaş, 2005 yılında ADSL'ye başvurdu. Evine çekilen 1878011035P nolu ADSL hattın yanında 233 45 45 nolu telefon da bağlandı.

Telefonu hiç kullanmadan her ay 12 YTL civarında sabit para ödeyen Abdullahoğlu, Türk Telekom Kocaeli Alemdar Şubesi'ne ADSL hattının kalması ve telefon hattının iptal edilmesi için dilekçe verdi.

Olumsuz cevap alınca 10 Ocak 2007 tarihinde Kocaeli Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne başvurdu.

Heyet, yaptığı incelemede 12 Mart tarihinde şu kararı verdi: "Bilirkişinin teknik raporunda Türk Telekom'un altyapısının sabit telefon olmadan da ADSL kullanımına müsait olduğu görülmüştür. Bu yüzden 4077 sayılı kanunun 5'inci maddesi gereğince bir mal veya hizmetin satışı başka bir mal veya hizmetin satın almasına bağlanmayacağından tüketicinin telefon hattının iptali talebinin haklılığına, Türk Telekomu'un hattı iptal etmesine karar vermiştir."

Bu kararı alan Abdullahoğlu, 04 Mayıs tarihinde heyetten aldığı kararla birlikte Telekom'a tekrar bir dilekçe ile başvurdu. Dilekçe üzerine Tük Telekom, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'nin kararını iptal etmek dava açtı. Bu davayı da kaybedince Abdullahoğlu, tekrar bir dilekçe ile Türk Telekom'a başvurarak evine sadece ADSL bağlanmasını istedi. Şirketin iki mahkeme kararına rağmen gereğini yapmaması üzerine Abdullahoğlu bu sefer Türk Telekom aleyhine tazminat davası açtı.

3 yıldır hukuk mücadelesi veren Abdullahoğlu, şirketin mahkemeleri dikkate almadığını ve şimdiye kadar kazanılmış hakları vermediği gerekçesi ile 25 bin YTL tazminat davası açtığını söyledi.

Abdullahoğlu, "Mahkemeleri kazandıktan sonra şirkete başvurdum bana sadece ADSL bağlayın diye. Ama görevliler çok sert cevap verdi. Ne yaparsanız yapın biz size böyle bir hizmet vermeyeceğiz diyorlar. Şirket resmen tekel konumunda ve kanunları da dinlemiyor. Ama ben bu davayı sonuna kadar takip edeceğim." dedi.

Abdullahoğlu'nun kazandığı hukuk mücadelesinin uygulamaya geçmesi durumunda 10 milyona yakın ADSL kullanıcısı, her ay 12 YTL civarındaki sabit ücreti ödemeden hizmet alabilecek.

keywords:adsl, dava, dilekçe, fatura, hat, hukuk, mahkeme, tazminat, telefon, telekom, tüketici, ücret

Yazının devamı..

İnternette Büyük DNS Açığı Giderildi

İnternette Büyük DNS Açığı Giderildi İnternetteki Büyük DNS Açığı Giderildi

Kazara keşfedilen ve internet suçlularına, kullanıcıları, tarayıcıya doğru adres yazsalar bile sahte web sayfalarına yönlendirebilme ve internete bağlı spam, virüs veya kullanıcının kişisel bilgilerini elde etmeyi amaçlayan "phishing" mesajları gönderebilme olanağı sağlayan bu açığı gidermek için Microsoft gibi internet devleri, "güvenlik yaması" yayınladı.

Domain Name System'in (Alan Adı Sistemi-DNS) çalışmasında altı ay önce hatayı keşfeden internet güvenliği uzmanı Dan Kaminsky, şimdiye dek bu ölçekte bir güvenlik açığının görülmediğini belirterek, "İnsanlar endişelenmeli, ama paniklememeli. Hemen harekete geçip yamayı hazır hale getirmeye çalıştık" dedi.

Güvenlik açığını keşfedince Mart ayında Microsoft, Sun ve Cisco ile diğer internet şirketleriyle temasa geçtiğini belirten Kaminsky, internet devlerinin hemen bir ekip kurarak, açığı kapatmaya yarayacak yama yazılımını geliştirmeye başladıklarını söyledi.

Kaminsky, "Böylesine bir işbirliği daha önce olmamıştı" dedi. İnternet suçlularının eline koz vermemek amacıyla açık ve güvenlik yamasının teknik ayrıntıları gizli tutulurken, Microsoft, yamasını dün rutin güvenlik güncellemesinin parçası olarak yayınladı. 10.07.2008

İlgili Yazılar:
Google'dan DNS Hizmeti
DNS Ayarları ve Yasaklanan Sitelere Erişim..
DNS Ayarlarına Dikkat!
alan adı, açık, browser, dns, güncelleme, güvenlik, internet, phishing, suç, tarayıcı, update, yama, microsoft

Yazının devamı..

Önerilen Yayın

Yapay Zekâ nedir?

Evet, internet devasa bir kütüphaneydi ancak gerekli bilgiyi araştırıp bulmak için bazen yüzlerce gereksiz bilgiyi de ayıklamak gerekiyordu...

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

YUKARI