Güncel-Haberler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Güncel-Haberler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Web3 ve Yeni Dijital Dönüşüm: Bitcoin'den Geleceğin İnternetine

12 Mayıs 2025

web 3.0
2009 yılında Satoshi Nakamoto tarafından başlatılan Bitcoin, yalnızca bir dijital para birimi değil, aynı zamanda merkeziyetsizlik ve dijital güven altyapısının ilk adımıydı. Blokzincir teknolojisini temel alan bu sistem, dünya genelinde teknolojik ve ekonomik düşünce yapısını kökten değiştiren bir süreci başlattı.

Bitcoin ile Başlayan Dönüşüm

Bitcoin'in getirdiği temel yenilik, kullanıcılar arasında doğrudan işlem yapılabilmesini sağlayan merkeziyetsiz bir ağ kurmasıydı. Bu yapı, üçüncü taraflara olan güven ihtiyacını ortadan kaldırarak, güveni matematiksel doğrulama ve dağıtık defter teknolojisi üzerine inşa etti. Bitcoin ile birlikte:

  • Blokzincir (blockchain) kavramı yaygınlaştı,

  • Kriptografi ile veri güvenliği arttı,

  • Merkeziyetsiz finans sistemlerinin (DeFi) temelleri atıldı.

web3

Web3 Nedir?

Web3, internetin üçüncü evresi olarak tanımlanır. Web1 döneminde kullanıcılar yalnızca içerik okuyabiliyor, Web2 döneminde ise hem içerik üretip hem de sosyal etkileşim kurabiliyordu. Web3 ile birlikte, kullanıcılar sadece içerik üreticisi değil, aynı zamanda veri, kimlik ve dijital varlıkların sahibi haline geliyor.

Web3'ün Temel Özellikleri

  • Merkeziyetsizlik: Kontrol tek bir otoriteye değil, dağıtık ağa aittir.

  • Kullanıcı Egemenliği: Kimlikler, veriler ve varlıklar kullanıcıların cüzdanlarında saklanır.

  • Akıllı Sözleşmeler: Otomatik çalışan yazılım kuralları sayesinde güven, kodla sağlanır.

  • Token Ekonomisi: Katılım ve katkı, dijital varlıklar (tokenlar) ile ödüllendirilir.

Web3 Teknolojileri ve Uygulamaları

1. Ethereum ve Akıllı Sözleşmeler

Ethereum, Bitcoin’in ardından gelen en önemli blokzincir platformudur. Programlanabilir yapısı sayesinde akıllı sözleşmelerin uygulanmasına olanak tanır. Bu sayede, merkeziyetsiz uygulamalar (dApps) geliştirilebilir hale gelmiştir.

2. DeFi – Merkeziyetsiz Finans

DeFi sistemleri, bankalar veya finansal aracı kurumlar olmadan borç verme, faiz kazanma, sigorta ve takas gibi finansal işlemleri mümkün kılar.

3. NFT – Benzersiz Dijital Varlıklar

Non-Fungible Token'lar, dijital içeriklerin (sanat, müzik, belgeler) özgün ve sahiplenilebilir olmasını sağlar. Özellikle sanat ve oyun endüstrisinde devrim yaratmıştır.

4. DAO – Merkeziyetsiz Otonom Organizasyonlar

DAO'lar, belirli kurallar çerçevesinde topluluk tarafından yönetilen dijital organizasyonlardır. Yatırım, yönetim ve karar alma süreçleri topluluk oylarıyla gerçekleşir.

5. IPFS, ENS, MetaMask

  • IPFS: Dosya saklama ve paylaşımda merkeziyetsizlik sağlar.

  • ENS: Ethereum tabanlı alan adı sistemi ile kullanıcı dostu adresler oluşturur.

  • MetaMask: Web3 dünyasına erişim sağlayan popüler bir dijital cüzdandır.

Web3 teknolojileri, yalnızca internetin yapısını değil; iş yapış şekillerimizi, finansal sistemleri ve toplumsal katılımı da dönüştürme potansiyeline sahiptir. Bu yeni dijital ekosistemde bireyler daha fazla yetkiye, şeffaflığa ve güvenliğe sahip olacaktır.

Sonuç olarak, Bitcoin ile başlayan süreç Web3 ile olgunlaşıyor. Bugünün dijital dünyası, sadece bilgiye erişimi değil, o bilginin mülkiyetini ve kontrolünü de kullanıcıya sunan yeni bir çağın kapılarını aralıyor.




İlgili Yazılar:


Cypherpunk Hareketinden Bitcoin'e Merkeziyetsiz Teknolojilerin Yükselişi

Yazının devamı..

Yapay Zekâ nedir?

14 Mart 2024

Yapay zeka
Evet, internet devasa bir kütüphaneydi ancak gerekli bilgiyi araştırıp bulmak için bazen yüzlerce gereksiz bilgiyi de ayıklamak gerekiyordu. İhtiyaç duyduğumuz bilginin oralarda bir yerde olduğunu biliyorduk ama ona ulaşmak mücadele gerektiriyor, zaman alıyor, bazen gerçekten çok yorucu, hatta bazen de imkânsız olabiliyordu, ta ki ChatGPT gibi yapay zekâ uygulamaları ortaya çıkana kadar. Bu uygulamalar artık ne istediğinizi tam olarak anlayıp hazır bilgiyi karşınıza getirebiliyor ve üstelik gayet düzgün cümlelerle tane tane ifade edebiliyor. Tabi her yeni teknolojide olduğu gibi henüz emekleme döneminde, kusursuz değil ancak yapay zekânın, insan aklının almayacağı yeni bir çağın kapılarını araladığı da bir gerçek. 

Henüz yapay zekâ ile tanışmadıysanız bir an önce tanışmanızı öneririm. Yapay zekâya ilişkin temel bilgilerin yer aldığı aşağıdaki makale, bizzat yapay zekâ tarafından yazıldı. Ben ne yazmak istediğimi biraz tarif ettim, O yazdı, bana da sadece biraz düzenlemek kaldı. Sanırım gelecekte yazarlık da tarih olacak.. 

Serdar Kocaoğlu, 14.03.2024

Teknolojinin Derinliklerinde Bir Devrim


Yapay Zekâ, son yıllarda teknolojinin en önemli sınırlarını zorlayan ve insanlık için yeni ufuklar açan bir alandır. Gerek günlük hayatta gerekse endüstriyel uygulamalarda giderek artan bir etkiye sahip olan yapay zekâ, bilgisayar sistemlerinin insan zekâsına benzer işlevleri yerine getirebilmesini sağlayarak, teknoloji ve toplum arasındaki ilişkiyi yeniden şekillendiriyor. Bu makalede, yapay zekânın temelini oluşturan teknik detaylara ve bu devrimin arkasındaki mekanizmalara daha yakından bakacağız.

Yapay Zekâ Nedir ve Nasıl Çalışır?


Yapay zekâ, makinelerin öğrenme, problem çözme, karar verme ve dil işleme gibi insan zekâsı özelliklerini taklit edebilmesi için tasarlanmış bilgisayar sistemleridir. Yapay zekânın iki ana dalı vardır: Makine Öğrenimi (Machine Learning) ve Derin Öğrenme (Deep Learning).

Makine Öğrenimi, algoritmaların veri setlerinden öğrenmesi ve bu öğrenimle belirli görevleri yerine getirebilmesi sürecidir. Makine Öğrenimi, istatistiksel teknikler kullanarak modeller oluşturur ve bu modeller üzerinden tahminlerde bulunabilir.

Derin Öğrenme, makine öğreniminin bir alt kümesi olarak, insan beyninin nöron ağlarını taklit eden yapay sinir ağları üzerine kuruludur. Bu teknik, büyük miktarda veriden karmaşık desenleri tanıma ve öğrenme yeteneği sayesinde, görüntü ve ses tanıma, doğal dil işleme gibi alanlarda devrim yaratmıştır.

Yapay Zekâ Uygulamaları


Yapay zekâ teknolojisi, sağlık sektöründen otomotiv endüstrisine, finanstan müşteri hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede uygulama alanı bulmuştur. Örneğin, tıpta, yapay zekâ tabanlı sistemler, hastalıkların teşhisinde ve tedavi planlarının oluşturulmasında doktorlara yardımcı olurken; finans sektöründe, algoritmik ticaret ve dolandırıcılık tespiti gibi işlemlerde kullanılmaktadır.

Yapay zekâ teknolojisi, birçok sektörde ve farklı iş süreçlerinde kullanılarak etkileyici sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır. İşte yapay zekâ ile yapılabilecek bazı işlere ilişkin örnekler:

  • Müşteri Hizmetleri: Yapay zekâ destekli sohbet robotları (chatbots), müşterilerin sorularını 7/24 yanıtlayarak, müşteri hizmetleri süreçlerini hızlandırır ve verimliliği artırır. Bu robotlar, sıkça sorulan sorular için hızlı ve tutarlı yanıtlar sağlar.
  • Sağlık Hizmetleri: Tıbbi teşhis alanında, yapay zekâ algoritmaları, radyoloji görüntülerini analiz ederek hastalıkların erken teşhisine yardımcı olabilir. Ayrıca, kişiselleştirilmiş tedavi önerileri sunmak ve hasta takibi yapmak için de kullanılabilir.
  • Finans ve Bankacılık: Yapay zekâ, kredi risk değerlendirmesi, algoritmik ticaret, dolandırıcılık tespiti ve müşteri risk profillerinin analizi gibi finansal işlemlerde kullanılmaktadır. Bu sistemler, büyük veri setlerini hızlı ve etkin bir şekilde işleyerek, finans sektöründe karar verme süreçlerini iyileştirir.
  • Perakende ve E-Ticaret: Yapay zekâ, müşteri davranışlarını analiz ederek kişiselleştirilmiş ürün önerileri sunabilir. Ayrıca, stok yönetimi ve talep tahmini gibi lojistik süreçlerin optimizasyonunda da kullanılır.
  • Üretim ve Otomasyon: Endüstriyel robotlar, yapay zekâ ve makine öğrenimi tekniklerini kullanarak, üretim hatlarında karmaşık görevleri otomatize edebilir. Bu, hem üretim verimliliğini artırır hem de kalite kontrol süreçlerini geliştirir.
  • Eğitim: Yapay zekâ, öğrencilerin öğrenme stillerine ve ihtiyaçlarına uygun olarak kişiselleştirilmiş eğitim materyalleri sunabilir. Ayrıca, otomatik değerlendirme sistemleri ile öğrencilerin performansını değerlendirmek için de kullanılır.
  • Ulaşım ve Lojistik: Yapay zekâ, trafik akış analizi, rota optimizasyonu ve otonom araçların geliştirilmesi gibi alanlarda kullanılarak, ulaşım ve lojistik sektörlerinde büyük iyileştirmeler sağlar.
  • Tarım: Hassas tarım uygulamalarında, yapay zekâ destekli sistemler, mahsul sağlığını izlemek, zararlılarla mücadele etmek ve su ile gübre kullanımını optimize etmek için kullanılabilir.

Bu ve bunun gibi birçok alanda potansiyelini göstermiş olan yapay zekânın, gelecekte daha da geniş bir yelpazede uygulama alanı bulacağı beklenmektedir.

Yapay Zekânın Geleceği ve Etik Boyutu


Yapay zekânın geleceği, sınırsız potansiyel vadetmekle birlikte, etik ve sosyal sorunları da beraberinde getiriyor. Otomasyonun iş gücü üzerindeki etkileri, algoritmik önyargı ve gizlilik konuları, yapay zekânın sorumlu kullanımı açısından ele alınması gereken önemli meseleler.

Yapay zekâ gelişiminin hızı, insanlığın bu teknolojiyi nasıl şekillendireceği ve yönlendireceği konusunda bize büyük bir sorumluluk yüklüyor. Teknolojiyi etik bir şekilde kullanarak ve sosyal değerleri gözeterek, yapay zekânın insanlık için olumlu sonuçlar doğurmasını sağlamak mümkündür.

Sonuç olarak; yapay zekâ, sadece teknoloji alanında değil, toplumsal ve etik boyutlarıyla da derin bir devrimin temsilcisidir. Bu devrimin getirdiği fırsatlar kadar sorumlulukları da göz önünde bulundurarak, yapay zekânın geleceğini şekillendirmek hepimizin ortak görevidir.

Yazının devamı..

Heartbleed Açığı

01 Mayıs 2014

Heartbleed açığı Google, Facebook, Yahoo gibi dünya çapındaki web sitelerini etkiledi. Sorun, web iletişiminin kriptolanmasında yaygın olarak kullanılan açık kaynak kodlu OpenSSL yazılımındaki bir hatadan kaynaklanıyordu. Bu zafiyet birilerinin şifrelerimizi çalmasına yol açmış olabilir. Her ne kadar firmalar bu açıklığa karşı önlem almış olsalar da kişisel güvenliğiniz için şifrenizi değiştirmenizi öneririm.

Serdar Kocaoğlu
01.05.2014

Yazının devamı..

DoS/dDoS Nedir?

22 Haziran 2011

dos/ddos saldırısı
Son zamanlarda bazı kamu kurumlarımıza yönelik Anonymous grubu tarafından yapılan dDoS saldırılarını duymuşsunuzdur. Peki nedir bu DoS/dDoS?

Öncelikle bu tip saldırılar hacking amaçlı değildir. Amaç; DoS (Denial of Service) adından da anlaşılacağı üzere servisi cevap veremez (iş göremez) hale getirmektir. Bu da aşırı talep yapılarak sağlanıyor. Bir benzetme yapmak gerekirse 40 kişilik bir otobüse 100 kişinin binmesi gibi birşey. 100 kişiyi bu otobüse bindirirseniz doğal olarak verilen hizmet aksar, aşırı yavaşlar veya durma noktasına gelir. Bu tip saldırılarda da durum böyle. Örneğin; saniyede 1000 bağlantıyı kaldırabilen bir web sitesine 5.000 bağlantı yapılması veya 1Mb bantgenişliği kullanan bir siteye 10Mb'lik istek gönderilmesi de bu tip saldırılarda kullanılan yöntemlerdir. Daha iyi bir örnek vermek gerekirse; ÖSYM'nin sınav sonuçlarını açıkladığı gün sitesine girmek nasıl pek mümkün olmuyorsa, bu tip saldırılarda da olan aynen budur yani aşırı talep.

Saldırı bir bilgisayardan yapılıyorsa DoS, birden fazla bilgisayar kullanılıyorsa dDoS (distributed DoS) oluyor. dDoS saldırıları için genelde daha önce ele geçirilmiş zombi bilgisayarlar (Botnetler) kullanılıyor. Anonymous grubunun yaptığı dDoS saldırılarında ise grup üyeleri bilgisayarlarının saldırı amaçlı kullanımı için gönüllü oluyorlar.

Başta da belirttiğim gibi bu tip saldırılar hackleme veya bilgi çalma amaçlı olmadığı için sitelerin zarar görmesi sözkonusu değil. Dolayısıyla burada asıl cezalandırılanlar bu web sitelerini kullananlar oluyor. Üstelik saldırı yapılan siteler devlet siteleri olursa, saldırı da bana göre tamamen halka yönelik olur. Bu yüzden bu tür saldırılara asla prim verilmemeli ve destek olunmamalıdır.

Serdar Kocaoğlu
22.06.2011

Yazının devamı..

Blogger Erişim Sorunu ve Çözümü

29 Aralık 2010

Son zamanlarda bu site gibi özel domain adı olan blogger/blogspot blogları engellenmeye başlandı. Öğrendiğime göre bunun sebebi Digiturk'un maç yayını yapan blogların engellenmesi için açtığı kapatma davalarıymış. Bu engelleme için önce geçen ay ghs.google.com engellendi. Bu yasak, alternatif IP'ler kullanılarak aşıldı. Dün de bu alternatif IP'ler bloklandı ama hemen yeni bir IP bulundu: 74.125.93.121

Sorun yaşayan site sahiplerinin çözüm için DNS kayıtlarında Host A recordlarını bu IP adresiyle güncellemeleri gerekiyor.

Öte yandan birkaç illegal site yüzünden bizim gibi masum binlerce sitenin yasaklanması hiç hoş bir durum değil. Daha önce de söylediğim gibi engellemeler DNS veya IP ile değil URL filtreleme yöntemiyle yapılmalı.

Serdar Kocaoğlu
29.12.2010

İlgili yazılar:
Blogger Yasağı ve Bloglara Erişim Yöntemi
DNS Ayarları ve Yasaklanan Sitelere Erişim..

Yazının devamı..

IPv6'ya Geçiş için Başbakanlık Genelgesi

09 Aralık 2010

Kamu kurumlarının IPv6'ya geçişine ilişkin başbakanlık genelgesi yayınlandı. Genelgeye göre bütün kamu kurum ve kuruluşları en geç 31 Ağustos 2013 tarihine kadar internet üzerinden verdikleri kamuya açık tüm hizmetleri IPv6’yı destekler hale getirecekler.

Genelgeye şu linkten ulaşabilirsiniz: Kamu Kurum ve Kuruluşları için IPv6’ya Geçiş Planı

IPv6 (Internet Protokol Version 6) Nedir?

IPv6, 32 bitlik bir adres yapısına sahip olan IPv4'ün adreslemede artık yetersiz kalması ve ciddi sıkıntılar meydana getirmesi üzerine geliştirilmiştir.

IPv4 tasarlandığında internetin bu kadar gelişeceği hesap edilmemişti. İnternet tahmin edilenin çok ötesinde gelişip büyüdükçe ve IP adresleri tükenmeye başlayınca 128 bitlik adres yapısı olan IPv6'ya geçilmesi kaçınılmaz hale geldi. Bu defa gelecek fazlasıyla düşünülerek sınırsız denebilecek bir adres aralığı tasarlandı. IPv4'teki IP adresi sayısı 2 üzeri 32 iken IPv6'daki IP adresi sayısı 2 üzeri 128.

IPv4'de çok trafiğe neden olan paket başlıkları IPv6'da kaldırılarak hız artışı sağlanmakta ve yeni eklenen şifreleme sistemleriyle de iletişim daha güvenli hale getirilmektedir. Uçlar arasında kriptolu iletişimi sağlayan AH ve ESP başlıkları tüm veri iletimini kriptolayan IPSec protokolünü desteklemek amaçlı kullanılmıştır.

IPv4'ün, QoS eklentisiyle idare ettiği ama tam olarak destekleyemediği görüntü ve ses iletimi sorunlarının IPv6 ile çözülmesi düşünülmektedir. IPv6 ile görüntü ve ses paketlerine "öncelikli paket" ibaresi atanarak bu paketlere internet trafiğinde öncelik sağlanabilmektedir.

İlgili Yazılar:
Public ve Private IP Adresi Nedir? NAT Nedir?
Kamuda Lisanslı Yazılım Kullanılması için Başbakan'dan Genelge

Yazının devamı..

Son günlerde yaşanan internet problemleri hakkında

06 Haziran 2010

google youtube erişim kısıtlamaları

Son günlerde internette yaşanan sorunların nedeni anlaşıldı: Youtube'un IP adreslerinin TİB'in bildirimi üzerine TürkTelekom gibi servis sağlayıcılar tarafından bloklanması ve bu IP'lerin bir kısmının diğer Google servisleri (Google Anaytics, Translate, Docs..) tarafından da kullanılıyor olması nedeniyle sözkonusu Google servislerine erişilemiyor.

Yani Youtube yasağı yüzünden Google'ın diğer bazı servisleri de dolaylı olarak, -kasten yapılmadığı halde- Türkiye'de yasaklanmış oldu. Özellikle Analytics servisine ait kodlar birçok sitede kullanıldığı için bu engelleme internette geniş çaplı probleme yol açtı.

Ancak daha önce de bahsettiğim gibi bu yöntemler site engellemeleri için kalıcı çözüm değil. Google'a ait belki yüzlerce IP bloğu var ve Youtube'un yarın başka bir IP kullanmayacağı da belli değil. DNS üzerinden engelleme zaten DNS değiştirilerek kolayca aşılıyor. Eğer mahkemelerin bildirdiği siteler gerçekten engellenmek isteniyorsa, kesin çözüm İnternet Servis Sağlayıcıların içerik filtreleme yapmalarını istemek olacaktır sanırım. Hem bu yöntemle kanunen zaten yasak olan çocuk pornosu gibi katalog suçları barındıran siteler de komple engellenebilir..
Serdar Kocaoğlu
MCSE:S

İlgili yazılar:
Google'ın Marifetleri
Google'dan DNS Hizmeti
Yasaklanan sitelere girmek suç mu?
DNS Ayarlarına Dikkat!

Yazının devamı..

GSM de Hacklendi!

30 Aralık 2009

GSM - Global System for Mobile CommunicationsGSM’in güvenlik şifreleri kırıldı
Cep telefonu görüşmelerinin dinlenmesini engelleyen ve sır gibi saklanan şifreleme sistemi hackerlar tarafından kırıldı. Alman hackerlar grubu, GSM (Global System for Mobile Communications) hatlarında konuşmaların başkalarınca dinlenmesini engelleyen son derece gizli şifreleme sistemini çözmeyi başardı. Sistemin kodlarını kamuoyuna da açan grup, GSM Association’ın şimşeklerini üstüne çekti.

Bilgisayar uzmanı Karsten Nohl liderliğindeki ekip, GSM şebekelerinin dinlemeye karşı iddia edildiği kadar güvenli olmadığını gösterme iddiasıyla 5 ay önce çalışmaya başladı ve Nohl’un önceden verdiği tarihte tüm güvenlik kodlarını yayımladı.

Nohl, daha önce beyaz şapkalı hackerların katıldığı bir konferansta GSM şifreleme sistemini çözeceğini duyurmuştu.

Algoritma Nasıl Kırıldı?
Yaklaşık iki düzine usta bilgisayar yazılımcısı ve mühendisin yardımıyla kırılabilen A5/1 algoritması, 22 yıldır GSM şebekelerinde kullanılıyor. Cep telefonuyla yapılan görüşmelerin elektronik yolla dinlenmesini önleme amacıyla geliştirilen şifreleme sistemi, 80 kanal arasında sürekli frekans değiştirerek çalışıyor. Yeni geliştirilen daha güvenli A5/3 anahtarıysa henüz pek çok GSM operatörü tarafından kullanılmıyor.

Kullanılan bilgisayar ağıyla tüm güvenlik şifresi kombinasyonlarını bir araya toplayan Nohl, güçlü bir masaüstü bilgisayar ve 30 bin dolarlık ek teçhizatla artık tüm GSM konuşmalarının dinlenebileceğini belirtti.

Algoritmayı geliştiren, uygulama standartlarını belirleyen ve kodları saklayan GSM Association, Nohl’un şifreleri kırarak kamuoyuna açıklaması karşısında küplere bindi. Kurumdan yapılan açıklamada Nohl’un eylemi, çok ciddi bir suç olarak nitelendirildi ve İngiltere dahil pek çok ülkede ciddi şekilde cezalandırıldığı vurgulandı.

Neden Kırdılar?
Nohl ise gerekçelerini şöyle açıkladı: "GSM şebekelerindeki güvenlik şifrelemesi hiç de söylendiği kadar güvenilir değil. Biz de bunu kanıtladık. Umarım müşteriler konuşmalarının dinlenmesini önleyebilecek daha güvenilir bir sistem için seslerini yükseltir."

GSM hatlarındaki görüşmelerin dinlenmesi teknik olarak daha önce de mümkündü ancak bunun için milyonlarca dolarlık bir sistem kurmak gerekiyordu. BBC’ye konuşan Cellcrypt çalışanı Ian Melkin, "Endişe verici bir gelişme. Artık suç örgütlerinin de cep telefonlarını dinleyebileceği ortaya çıktı" dedi.
(Kaynak: Ntvmsnbc)

GSM Nedir? Global System for Mobile Communications (Mobil Haberleşme İçin Küresel Sistem) bir cep telefonu iletişim protokolüdür.

İlgili Yazılar:
Cep Telefonu Nasıl Dinlenir?
Cep Telefonu Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
3G Muhabbeti
112-Acil Yerinizi Biliyor

Yazının devamı..

Google'dan DNS Hizmeti

07 Aralık 2009

google dns ayarlarıGoogle; web tarayıcısı Chrome ve İşletim Sistemi ChromeOS'tan sonra DNS servisi de vermeye başladı. Yani Googlizasyon süreci devam ediyor. Malum, yasaklı sitelere girmek için DNS ayarlarının kullanımı en yaygın yöntem. Dünyada bizim kadar siteleri yasaklayan ülke var mıdır bilemiyorum ama Google bu işe el attığına göre, farklı DNS'lerin kullanımı oldukça yaygınlaşmış olmalı.

Aslında bunun en önemli sebebi; Google'ın insanların hangi sitelere, ne sıklıkta girdiğini net olarak bilmek istemesidir sanırım. DNS sahibi olmak da bunun için en güzel yöntem olsa gerek..

Google'ın DNS IP adresleri: 8.8.8.8 ve 8.8.4.4

Denediğim kadarıyla güzel ve hızlı çalıştığını söyleyebilirim. Bu arada her DNS'e güvenilmemesi gerektiğini, DNS Ayarlarına Dikkat! başlıklı yazımda anlatmıştım, tekrar hatırlatmakta yarar var.
DNS Ayarları ile Yasaklanan Sitelere Erişim hakkında detaylı bilgiler..

Serdar Kocaoğlu
07.12.2009

Yazının devamı..

Devlet Pardus'a geçmeli mi?

01 Aralık 2009

pardus işletim sistemi anadolu parsıGeçenlerde MİT ve Emniyet'in de Pardus'a geçtiğine dair bir habere rastlayınca konuyu bloguma taşımak istedim. Eskiden beri Windows'un Amerika tarafından istihbarat amacıyla kullanıldığına dair iddialar ortaya atılır. Bu çoğumuzun duyduğu meşhur bir komplo teorisidir. Ortada ispatlanmış bir şey yoktur ama bir çok devletin, kamu kurumlarında Windows'tan Linux tabanlı işletim sistemlerine geçmesi de bu iddiayı adeta doğrular niteliktedir. Bu yüzden bizde de devletin Linux'a geçmesi gerektiği hep söylenir. Artık bu şüpheler ciddi boyutlara ulaşmış olmalı ki, özellikle güvenlikle ilgili kurumların Linux tabanlı Türk işletim sistemi Pardus'a yöneldiğini görüyoruz. Tabi mesele sadece güvenlikten ibaret değil. Windows'un ücretli olmasının da bu geçişte önemi büyüktür. Benim konuyla ilgili söyleyeceklerim bundan ibaret, bahsettiğim haberi aşağıya ekliyor ve yorumlarınızı bekliyorum.. (Serdar Kocaoğlu - MCSE:S - 01.12.2009)

MİT ve Emniyet de Pardus'a geçti
Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri ve Maliye Bakanlığı'nın ardından Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet Genel Müdürlüğü de Türk yazılımcılar tarafından hazırlanan Pardus'u kullanmaya başladı. Microsoft tarafından hazırlanan Windows programında güvenlik açıkları olduğunu tespit eden Emniyet, bu programı TÜBİTAK ve ODTÜ tarafından geliştirilen Pardus'la değiştirmeye karar verdi. Pilot birim olarak seçilen Ankara Emniyeti'nde elde edilen başarının ardından polis teşkilatının tamamı yüksek güvenlik sağlayan sisteme geçiş yaptı. Anadolu Pars'ı anlamına gelen Pardus'a, pilot olarak seçilen Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde geçildi. Tüm birimlerdeki bilgisayarlarda kurulu bulunan Microsoft uygulamaları kaldırılarak yerine Pardus işletim sistemi yüklendi.

Emniyet'in Pardus'u seçmesinde tamamen milli bir program olmasının yanı sıra yüksek güvenlik sağlaması, ücretsiz olması ve online güncelleme imkanının bulunmasının etkili olduğu öğrenildi. Pardus, açık kod uygulaması ile ilgili kurumlara kendilerine has yazılım imkânı da sunuyor. TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) tarafından geliştirilen programın araştırma, geliştirme ve kurum ihtiyaçlarına göre eklemeler, düzenlemeler yapılmasına imkân sağlamasının da tercih nedenleri arasında olduğu belirtildi.

1999 yılında Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından alınan bir kararla kapalı kaynak kodlu işletim sistemlerinin milli güvenlik açısından risk oluşturduğu ve bundan dolayı açık kaynak kodlu milli bir işletim sistemi geliştirilmesine karar verilmişti. Bu kararın ardından 2000'li yılların başlarında UEKAE tarafından özel bir proje başlatılmıştı. Tamamı Türk bilişim uzmanları tarafından üretilen yerli yazılım Pardus, ilk olarak Aralık 2005'te kullanıma sunulmuştu.

Almanya ve Fransa'da Microsoft kamudan uzaklaştırıldı
Microsoft'un dünyadaki en yaygın işletim sistemi Windows'un kaynak kodlarını açıklamaya yanaşmaması ve NSA, CIA ve FBI gibi Amerikan istihbarat teşkilatlarının Windows'u kullanarak elektronik istihbarat yapması, bazı devletleri tedbir almaya zorluyor. Almanya, Fransa ve Rusya'nın ardından Venezuela da geçtiğimiz ay aldığı bir kararla kamu kuruluşlarında Microsoft ürünlerinin kullanımını yasaklamıştı. Bilişim uzmanları, Avrupa merkezli birçok finansal kuruluş ve şirketin de duyduğu kaygılardan ötürü Microsoft ile yollarını ayırdığına ve daha güvenli olduğunu düşündükleri Linux işletim sistemlerine geçtiğine dikkat çekiyorlar. Bilişim dünyasında açık kaynak sistemi (Open-Source) olarak adlandırılan Linux işletim sistemi; güvenli olması, kaynak kodlarının herkese açık olması, yazılımların ücretsiz temin edilebilmesi nedeniyle giderek daha yaygın uygulama alanı buluyor.
Ağustos-2009

Kaynak: Anonimleşmiş, onlarca sitede yayınlanan bir haber.
İlgili Yazılar:

Yazının devamı..

3G Muhabbeti

22 Temmuz 2009

3. nesil cep telefonları

Bu aralar 3G reklamlarını sık görüyoruz. Peki nedir bu 3G ?

Şu an kullandığımız cep telefonları üzerinden WAP ve GPRS teknolojileriyle (2. nesil) düşük hızlı internet kullanabiliyoruz. 3G yani 3rd Generation (3. Nesil) ile artık cep telefonlarından da aynen ADSL ile hayatımıza giren geniş bant internette olduğu gibi yüksek hızla internete erişim sağlanabilecek. Nasıl ki ADSL ile internet üzerinden görüntülü haberleşebilir, TV, film izleyebilir, radyo, mp3 dinleyebilir hale geldiysek, 3G ile de aynı şeyleri cep telefonu ile yapabilir hale geleceğiz. İddia edilen bu ama pratikte bunlar ne kadar yapılabilecek, ne kadar verimli çalışacak, nasıl ücretlendirilecek, gerçekten ilgi görecek mi göreceğiz..


Serdar Kocaoğlu - MCSE:S - 22.07.2009

İlgili Yazılar:
3G ihalesi yapıldı? 3G neler getirecek?
Cep Telefonu Alırken Dikkat Edilmesi Gereken Özellikler
Cep Telefonu Nasıl Dinlenir?
112 - Acil Yardım Yerinizi Biliyor..
Elektronik Haberleşme Kanunu yürürlüğe girdi
cep telefonu, GSM, GPRS, internet, geniş bant, hızlı internet, cepten internete nasıl girilir, üçüncü nesil, 3G, 3N, mobil iletişim, ADSL, cepten tv radyo, mp3, film, müzik dinlemek, nasıl, 3G nedir, ücret, fiyat

Yazının devamı..

Şampiyon Beşiktaş - Kartalın Yeniden Doğuşu

30 Mayıs 2009

Şampiyon Kara Kartal

6 yıl aradan sonra nihayet şampiyonuz. Bütün Beşiktaşlıları kutlarım.

Kartalın Yeniden Doğuşu

Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadır. Kartalın yaşı 40′a dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle avlarını kavrayıp tutamaz hale gelir. Gagası uzunlaşır ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır. Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır, bu noktada bir tercih yapması gerekir. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir. Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir. Bu yönde karar verirse, bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır.

Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal, gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır.

Yeni pençeleri çıkınca, kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra, 20 yıl veya daha fazla sürecek yeni yaşamına başlamak üzere meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir..

Yazının devamı..

MSN'in Yasaklanması..

24 Mayıs 2009

MSN'in Yasaklanması..

Microsoft, Windows Live Messenger'ı (yani MSN'i) Amerika'nın ambargo uyguladığı Küba, Suriye, İran, Sudan ve Kuzey Kore'ye yasaklayacakmış. Bu ülkelerden MSN'e bağlanmak isteyen kullanıcılar 'Error 810003c1' hata mesajını alacak ve ilgili servise bağlanamayacakmış.

Keşke bize de yasaklasalar, millet MSN bağımlısı oldu, üstüne bir de güvenlik problemlerini ekleyince tam bir baş belası. MSN üzerinden gelen virüsler, kişisel bilgilerini çaldıranlar, şifresini çaldırıp da kendisi adına kontör istenenler vs vs..

Eskiden anlık mesajlaşma programlarının babası ICQ (i seek you - seni arıyorum) idi ve işi bilen herkes onu kullanırdı. Hatta ICQ numaralarının bile önemi vardı. İlk yüzbinde olanlar üstün insan sınıfına falan girerdi :) Ama MSN ile kıyaslanmayacak kadar kullanışlı ve üstün özelliklere sahip bir yazılımdı. Bundan 7-8 sene önce ICQ'dan cep telefonlarına SMS attığımı bile hatırlıyorum. Microsoft, 2001'de MSN'i Windows XP'nin içine gömünce ICQ piyasadan silindi. Türkiye'de internetin, özellikle ADSL ile yaygınlaşmaya başlaması XP'nin çıkışından sonraya denk geldiği için bilgisayar ve internetle yeni tanışan herkes MSN'ci oldu ve bu yüzden de Türkiye en çok MSN kullanan ülkelerden biri haline geldi..

İşte MSN olayı budur..

Serdar Kocaoğlu
MCSE:S
24.05.2009

Yazının devamı..

Geocities kapanıyor..

28 Nisan 2009

5-6 yıl kadar önce benim de kullandığım Yahoo'nun kişisel web sitesi servisi Geocities kapanıyormuş. Zaten uzun zaman önce popülerliğini yitirmiş olan bu servis mevcut teknolojilerin çok gerisinde kalmış, hatta popülerken bile verdiği hizmetlerin çok sınırlı olması nedeniyle pek de beğenilmemişti.

Yahoo! Web hosting servisi olarak bilinen GeoCities’ı kapatacağını duyurdu.
Geocities’in kapatılma kararının nedeni, Yahoo tarafından, “dikkatle yapılan bir değerlendirme sonucu” şeklinde açıklanmakla birlikte, asıl sebebin, global kriz kadar, blogların popülerleşmesi sonucunda, Geocities’in Web 2.0 ile gelen ve entegre çalışan yeni platformlara ayak uydurmaması olarak düşünülüyor..

Yazının devamı..

Krizin Özeti

16 Nisan 2009

Geçenlerde bir otomotiv dergisinde, bir işadamının makalesini okurken krizle ilgili bir cümlesini çok beğendim. Bu cümleyle krizin ne olduğunu ve nasıl çıktığını çok güzel özetlemiş. Diyor ki bu işadamı:
"Çarklar hızla dönerken su yüzüne çıkmayan problemler, çarkların yavaşlamasıyla birlikte ortaya çıktı ve saadet zinciri koptu."
Sizi bilmem ama ben bu cümleden çok şey anladım. Olayı basitleştiren ve özetleyen bir cümle..

Serdar Kocaoğlu
16.04.2009

Yazının devamı..

Spama Karşı Port Tedbiri (Türkiye'de SMTP için 25. port yerine 587 kullanılacak)

14 Nisan 2009

spama port tedbiri
Bu siteyi takip edenler, spam mailler konusundaki hassasiyetimi ve daha önce konuyla ilgili yazdıklarımı hatırlayacaklardır. Türkiye olarak spamda dünya çapında kimilerine göre ikinci, kimilerine göre üçüncü durumda olmamıza rağmen neden bişeyler yapılmadığı üzerinde çok durmuştum. Nihayet konu ile ilgili Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından çalışmalar yapılıp bazı adımlar atıldı.

Çözüm olarak yapılmak istenen şey ise standart mail gönderme portu olan TCP 25. portun bloklanması ve yerine TCP 587. portun kullanılması. Port değiştirme önerisi aslında daha önce benim çalıştığım kurum da dahil bütün kurumlara sorulmuştu. Ben açıkçası o zaman bunun iyi bir çözüm olduğuna inanmadım çünkü portun değişmesi bana pek anlamlı gelmedi. Sonuçta 25. portu kullananlar 587'yi de kullanırlar diye düşündüm ama aslında bu port değişikliğiyle hedeflenen şey; ADSL kullanıcılarının haberi bile olmadan virüslerin veya Zombie (Botnet) bilgisayarların 25. port üzerinden otomatik olarak gönderdikleri spam mailleri bloklamak. Bu durumda, bu tedbir baya işe yarayacak gibi görünüyor.

TTNET'in konuyla ilgili açıklamasını aşağıda bulabilirsiniz..

Serdar Kocaoğlu
MCSE:S
14.04.2009

TTNET'in Açıklaması:

Şimdi E-posta Kutunuz Daha Güvenli!

Internet üzerinde aynı mesajın yüksek sayıdaki kopyasının, bu tip bir mesajı alma talebinde bulunmamış kişilere, zorlayıcı nitelikte gönderilmesi SPAM (istenmeyen e-posta) olarak adlandırılır. SPAM sorunu dünyada internetin yaygın kullanılmaya başlaması ile birlikte ortaya çıkan bir sorundur.

SPAM gönderimi kötü niyetli kişilerin bilinçli olarak kendi bilgisayarlarından yapılabildiği gibi, güvenliği sağlanmamış bilgisayarlara internet yoluyla botnet, worm gibi casus yazılımlar bulaştırılıp bu yazılımların bulaştırıldığı bilgisayarlar üzerinden de yapılabilmektedir. Casus yazılım bulaştırılan bilgisayar sahiplerinin bir çoğu kendi bilgisayarlarının SPAM amaçlı kullanıldığının farkında dahi değildir.

Dünyada dolaşan e-postaların %90'ı SPAM e-postadır ve bu SPAM e-postaların %80'i de internetten casus yazılımlar bulaştırılmış, kullanıcılarının haberi dahi olmayan, "zombie" diye adlandırılan bilgisayarlar üzerinden gitmektedir.

Ülkemiz maalesef dünyanın en büyük SPAM e-posta yayan ülkelerinden biridir. Bu da ülkemiz için ciddi bir saygınlık ve imaj kaybına sebep olmaktadır. Bunlara ek olarak ciddi bir kaynak israfına da yol açmaktadır.

Ayrıca, yurtdışında bilgisayarlar üzerinden bilinçli veya bilinçsiz spam e-posta gönderen IP adreslerini tespit eden karaliste organizasyonları mevcuttur. Karaliste organizasyonları bir IP bloğundaki kullanıcıların bir kaç tanesi SPAM yapmış olsa bile ilgili IP Bloğunun tamamını karalisteye alabilmektedir. Böylece hiç SPAM yapmamış kullanıcılar da karalisteye girdiğinden dolayı e-posta gönderememe problemi yaşamaktadırlar.

SPAM sorununun önlenmesinde en önemli adım gönderilen mesajların kimin tarafından gönderildiğinin bilinmesi ve denetlenebilmesidir. SPAM ile mücadele amaçlı kurulmuş organizasyonlar, aslen e-posta servisi sağlayan kurumların alması gereken bu önlemin erişim servis sağlayıcılar tarafından da desteklenmesini talep ve tavsiye etmektedirler.

Halihazırda SPAM e-posta gönderimi yaygın olarak ADSL kullanıcılarının bilgisayarlarından mesaj gönderilmek istenen sunucuya doğru 25. Port üzerinden bağlanarak yapılmaktadır. Dünyada operatörler tarafından en yaygın kullanılan çözüm, dinamik IP'li müşterilerin 25. portunun kapatılıp e-posta göndermelerini engelleyerek gerçek e-posta kullanıcıların güvenli başka bir porttan göndermelerini sağlamaktır.

Bu yöntem uygulandığında dinamik IP bloklarından gönderilen SPAM mesajları kayda değer oranda azalacak, gönderilen SPAM mesajların kimlik tespiti yapılabilmesi nedeniyle ilgili servis sağlayıcı tarafından daha kolay tespit edilebilecektir. Kimlik Doğrulamalı e-posta gönderimine geçiş için, dinamik IP'li kullanıcıların e-posta göndermek için kullandıkları 25. Port bloklanacak, kullanıcıların e-posta istemci yazılımları (outlook express gibi) üzerinde "Authenticated/kimlik doğrulamalı SMTP" seçeneklerini aktive ederek 587. Port üzerinden e-posta göndermeleri istenecektir.

Yukarıda anlatılan uygulamanın hayata geçirilebilmesi için, e-posta hizmeti veren abone potansiyeli yüksek yer sağlayıcıların da katılımıyla, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) nezdinde düzenlenen toplantıda Pilot bir uygulama yapılması kararlaştırılmıştır. E-posta hizmeti veren yer sağlayıcılardan Çizgi Telekom, DorukNet ve Mynet'in katkıları ile Pilot Çalışma Modeli oluşturulmuş ve oluşturulan bu model BTK ile paylaşılmıştır. BTK tarafından da Pilot Çalışma Modeli toplantıya katılan tüm e-posta yer sağlayıcıları ile paylaşılmıştır.

Port Değişikliğinden Etkilenmeyenler

- Web tabanlı e-posta hizmeti alan hiçbir müşteri sorun yaşamayacaktır.
- Gmail, Yahoo, Hotmail gibi e-posta sağlayıcıları istemci bazlı hizmetlerinde 25. port kullanmadığı için bu hizmetleri kullananlar etkilenmeyecektir.
- Statik IP'li olan e-posta sunucusu, ADSL erişimi kullanan firmaların kullanıcıları etkilenmeyecektir.
- Kurumsal şirket çalışanları genelde VPN yada OWA gibi web tabanlı erişimler kullandıkları için sorun yaşamayacaktır.
- Yurtdışından istemci kullanarak e-posta hizmeti alan müşterilerin çoğunluğu port 25 kullanmadığı için etkilenmeyecektir.

Port Değişikliğinden Etkilenenler için yapılması gerekenler:

Outlook, Outlook Express vb.gibi e-posta programları ile e-postalarını kullanan müşterilerimizin ayarlarında değişiklik yapması gerekmektedir.

Öncelikle, e-posta hizmeti aldığınız firmanın 587.port hizmetini aktif hale getirdiğini teyid etmeniz gerekmektedir. Aktif hale getirilmiş ise kendi e-posta programlarınızda giden sunucu olarak 25.port kullanımı yerine 587.port değişikliğini yapabilirsiniz.

İlgili Yazılar:
Dünyadaki Spam e-postaların yüzde 8’i Türkiye'den..
Spamda dünya 1.liğine doğru..
Örnek bir phishing (olta) maili..

Yazının devamı..

İnternetten film ve mp3 indirmek engellenebilir mi?

02 Mart 2009

internetten film ve mp3 indirmekHaberin aslı, yazının sonunda var ama özü şöyle:
Kültür ve Turizm Bakanlığı, sanal korsanlığı önleyeceğini iddia ettiği bir çalışma başlatmış. Çalışmayla korsan film indirenler tesbit edilip cezalandırılacakmış.

Bunu nasıl başaracaklarını pek anlamadım. Sanırım onlar da pek anlamamış olacaklar ki, %70'ini engelleriz gibisinden bişeyler söylemişler. Ortak kanı şu ki; bunun önüne geçmek mümkün değil ama asıl maksat, internet kullanıcılarını korkutarak caydırmak.

Bu yasayla muhtemelen sıradan kullanıcılar kendilerini bir film veya mp3 için riske atmak istemeyeceklerdir. Bu da zaten %70'i rahat geçer diye düşünülebilir. Burada asıl yapılmak istenen, bunların suç olduğunun, cezası olduğunun topluma anlatılması. Yoksa milyonlarca internet kullanıcısının hangi birini nasıl kontrol edeceksiniz? Kimin, ne indirdiğini, nereden bileceksiniz? Bu konuda internet sağlayıcılara güveniliyorsa, onlar bu işi nasıl yapacaklar, onların bu işi nasıl yapacaklarını kim nasıl denetleyecek? Servis sağlayıcıların teknik altyapısı bu iş için yeterli midir? Yeterliyse youtube gibi yasaklanan sitelere erişim neden engellenememektedir? TürkTelekomun bunları yapacak kapasite ve gücü varsa neden önce mesela spam mailleri önlemeye çalışmıyor? Diyelim ki, herkesi takip ettiler, kaçak filmi proxy ile indirenler nasıl tesbit edilecek? Aynı IP adresini kullanan yüzlerce kişiden (örneğin büyük bir firma veya kurumda çalışanlar) hangisinin film indirdiği nasıl anlaşılacak? İnsanların evlerinden girdikleri web sitelerini, indirdikleri dosyaları takip etmek suç değil midir? Özel hayatın gizliliğine, mahremiyete aykırı değil midir? Kanun buna izin verir mi bilemem ama verirse başka kanunlarla çelişir.

Ayrıca neden film veya mp3'e öncelik verilmektedir de korsan yazılım için bişey yapılmamaktadır? Ben bugüne kadar üzerinde hiç kaçak yazılım bulunmayan bir kişisel bilgisayara rastlamadım. Önce buna bir tedbir almak gerekmez mi, madem bu işe başlanmışken? Herşey kaçak işletim sistemiyle başlıyor, gerisi geliyor demek ki :)

Serdar Kocaoğlu
MCTS, MCSE:S
01.03.2009

Haberin aslı:

Kültür ve Turizm Bakanlığı, sanal korsanlığın önüne geçecek önemli bir çalışma başlattı.

Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Doç. Dr. Abdurrahman Çelik, yasal eksikliklerin tamamlanmasının ardından sektör için devrim niteliği taşıyacak projeyi anlattı:
“Alacağımız önlemle internet ortamındaki korsan indirimin yüzde 70 oranında önüne geçmeyi hedefliyoruz. Bu konuda ABD ve Avrupa’da uygulanan yöntemler var. Doğrudan internet ortamında MP3 ve video formatındaki dosyaların paylaşımı kontrol ediliyor.

Sistem yasal olmayan indirimleri otomatik olarak seçiyor. İlkinde doğrudan kanunla ilgili madde yazılarak, ’yasal bir indirim yapmadınız’ uyarısı yapılıyor. Korsan indirim devam ederse yasal işlem başlatılıyor. Yasada bir ceza maddesi olmadığı için bu işlemi yapanlara nasıl bir ceza verileceği henüz net değil. Ancak yapılacak yasal düzenlemeyle para cezası, işin yoğunluğuna göre de hapis cezası verilmesi hedefleniyor. Adalet Bakanlığı ve Telekomunikasyon Üst Kurulu’yla yapılacak görüşmelerin ardından bu netlik kazanacak. Yasal düzenlemenin sağlanmasının ardından proje hayata geçecek.”

SİSTEM NASIL İŞLİYOR?

Bakanlığın teknik altyapısını oturttuğu, hukuki altyapısı için de düğmeye bastığı sistem şöyle işleyecek: Kullanıcıların bilgisayarlarından hangi şarkı, film veya elektronik kitabı indirdikleri dakika dakika tespit edilecek. Sisteme korsan olarak düşecek olan kullanıcıların IP numaraları belirlenecek. Sonra hangi kullanıcının hangi eseri indirdiği görülecek. Ardından indirimi yapan ve IP numarası tespit edilen kullanıcıya bakanlık tarafından yasal uyarı gönderilerek korsan indirim yapılmaması yönünde uyarılacak. Aynı IP’den korsan indirimin sürmesi halinde ise para cezası, indirim yoğunluğuna göre de hapis cezası uygulanacak.

sanal korsanlık, kaçak, korsan film, mp3, video, müzik, yazılım, indirmek, download, yasaklamak, kanun, yasa, suç, ceza, web, internet, servis sağlayıcı, türktelekom, ip, IP adresi, proxy, site, telif hakları, teknik, hukuk, altyapı, kullanıcı, sistem

Yazının devamı..

Beyin Okuma ve Gelecekte Suçlu Tesbiti

24 Şubat 2009

beyin okumak mümkünSon çıkan haberlere göre gelecekte beyin okumak mümkün hale gelecekmiş. Bu da akla hemen, suçların ve suçluların kolayca tesbit edilebilmesi imkanını getiriyor. Bu sayede belki de yakın bir gelecekte, sorgulanan zanlıların söylediklerini değil akıllarından geçenleri yani düşündüklerini öğrenmek mümkün olabilecek. Bana öyle geliyor ki, gelecekte teknolojinin getireceği imkanlarla birlikte suç işlemek de tarih olacak gibi..

Yazının devamı..

112-Acil Yerinizi Biliyor..

20 Şubat 2009

112 acil yardımBaşınız derde girerse veya herhangi bir kazaya, belaya maruz kalırsanız ve nerede olduğunuzun bilinmesini isterseniz yapmanız gereken ilk şey 112'yi aramak. Çünkü Kasım 2008'de çıkan Elektronik Haberleşme Kanunu'na göre 110, 112, 155, 156 gibi acil yardım hatlarını arayanların yerleri, ilgili telekom operatörü tarafından tesbit edilerek ilgili kuruluşlara bildirilmek zorunda. Bu yasaya göre örneğin 112'yi cep telefonunuzdan aradığınızda GSM operatörünüz yerinizi GPS teknolojisi ile anında tesbit edip ilgili kuruluşlara bildiriyor. Yani 112'yi aradığınızda nerede olduğunuzu uzun uzun anlatmanıza gerek kalmıyor.

5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 31. Maddesinin son fıkrası şöyle diyor:
(4) "Ankesörlü telefon hizmeti kullanıcıları da dahil olmak üzere, kamu kullanımına açık telefon hizmetinden faydalanan kullanıcılar, herhangi bir ücret ödemeden 112 ve Kurumca belirlenen diğer acil çağrı numaralarını çevirerek acil çağrıya cevap vermekle yetkili kuruluşa erişme hakkına sahiptir. Kurumca belirlenen esaslar çerçevesinde işletmeciler ücretsiz olarak, kullanıcıların 112 acil çağrı numarasına ve Kurumca belirlenebilecek diğer acil çağrı numaralarına sunmakta oldukları hizmetin kapsam ve kalitesine uygun olarak erişimlerini sağlamak ve acil yardım talebinde bulunan kullanıcıların yerlerini tespit ederek ilgili kuruluşa bildirmekle yükümlüdür."

İlgili Yazılar:
Elektronik Haberleşme Kanunu yürürlüğe girdi
Elektronik Haberleşme Güvenliği Yönetmeliği yayınlandı
Cep Telefonu Nasıl Dinlenir?
gps, yer belirleme, telefon, 112 acil yardım, 110 Yangın İhbar, 112 Sıhhi İmdat, 155 Polis İmdat, 156 Jandarma İmdat, gsm, cep telefonu, arayanın yeri nasıl belirlenir, elektronik haberleşme kanunu

Yazının devamı..

Cep Telefonu Nasıl Dinlenir?

04 Şubat 2009

cep telefonu nasıl dinlenirCep telefonlarını dinlemek çok kolay!
Teknoloji hayatımızı kolaylaştırmakla kalmıyor, bir yandan da mahremiyet sınırlarımızı zorluyor, yeni yeni riskler ve güvenlik zaafiyetleri oluşturmaya devam ediyor. Bunlara en iyi örnek, son zamanların popüler konusu cep telefonu dinleme olayları. Bu konuyu sanırım bütün gazete ve tv'ler haber yaptı ama ben de değinmeden geçemeyeceğim. Konuyu yazmamı tetikleyen asıl sebep ise son zamanlarda bu konuda çok gelmeye başlayan reklam mailleri. Anladığım kadarıyla bu konuda ciddi bir kanuni boşluk var. Bu yüzden de cep telefonu dinleme yazılımları ulu orta satılıyor, siteleri açılıyor, reklamları yapılıyor..

Konunun benim asıl ilgimi çeken yönü ise her zaman olduğu gibi teknik boyutu. Bu işi yapanlar bu konuda da oldukça doyurucu bilgiler veriyorlar. Basit bir internet aramasıyla epey bilgi sahibi oldum.

Özetle; cep telefonu dinlemek aslında hiç de sanıldığı kadar zor değilmiş, aksine çok basit bir hal almış durumda. Yöntem oldukça basit; telefona casus bir yazılım kuruluyor ve bu casus yazılım, kurulduğu telefonun yönetimini tamamen ele geçirmekle kalmıyor, aynı zamanda başka bir telefon üzerinden komutlar alarak yönetilebiliyor.

Bu casus yazılım bakın daha neler yapabiliyormuş?
* Hedef kişiyi ve bulunduğu ortamı, kişi telefonla görüşmese ve telefon kapalıyken bile hiçbir belirti olmadan (hedef telefonda ışık yanma, titreşim, donma olmadan) dinleyebilirsiniz.
* Hedef kişinin tüm telefon görüşmelerini dinleyebilirsiniz.
* Hedef kişiye gelen ve giden kısa mesajlar (SMS'ler) eşzamanlı olarak sizin telefonunuza iletilir.
* Hedef telefonun sim kartı değişikliği size anında SMS ile bildirilir.
* Hedef kişinin yerini net olarak tespit edebilirsiniz.
* Hedef kişinin telefon görüşmelerini kayıt edebilir, daha sonra dinleyebilirsiniz.
* Hedef telefonu uzaktan kapatıp açabilirsiniz.
* Yazılım sınırsız süre ile kullanılabiliyor ve gerektiğinde başka telefona aktarım hakkınız var.

Yazılım yüklü cep telefonları bazı web sitelerinde sıfır veya 2. el olarak satılıyor. Bunların fiyatları 250 TL'den başlayıp 1500-2000 TL'ye kadar çıkıyor. Yalnız bunların kalitesi tartışılır. Bir de sadece yazılımı satan ve hakiki ve profesyonel olduğunu iddia edenler var. Bunlar da sağladıkları özelliklere göre 1000TL'den başlayıp 3000TL'ye kadar çıkıyor.

Bu bilgiler ışığında, siz siz olun telefonunuza mukayyet olun..

Serdar Kocaoğlu
04.02.2009

İlgili Yazılar:
Cep Telefonu Alırken Dikkat Edilmesi Gereken Özellikler
112 - Acil Yardım Yerinizi Biliyor..
Elektronik Haberleşme Kanunu yürürlüğe girdi
Elektronik Haberleşme Güvenliği Yönetmeliği yayınlandı

cep telefonu nasıl dinlenir, telefon dinleme, teknoloji, casus yazılım, komut, sms, sim kartı, fiyatı, risk, güvenlik, kanun, TL

Yazının devamı..

Önerilen Yayın

Yapay Zekâ nedir?

Evet, internet devasa bir kütüphaneydi ancak gerekli bilgiyi araştırıp bulmak için bazen yüzlerce gereksiz bilgiyi de ayıklamak gerekiyordu...

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

YUKARI